Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     5277 kez okundu.     11 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

B?y?
Hüseyin Kete

  Sayı: 61 - Temmuz / Eylül 2008

Dinen ve hukuken meşru sayılan yollar haricinde bir takım kuvvetleri yönlendirmek için yapılan çeşitli garip işlerin tümüne verilen isim “BÜYÜ”… Bugünkü ilimlerin sahasına girmeyen ve metotlarıyla incelenmeyen şeylerin yolu olduğu da söylenemez.

Modern bilimlerin sahası dışında kalmakla varlığı yahut yokluğu laboratuar teknikleriyle bugün bile izah ve ispat edilememektedir. Ama “Büyü” vardır ve ihtisas gerektiren bir bilim dalıdır.

Ayrıca olmayan bir şey dinen niye yasaklansın ve şeytanın murdar işidir diye adlandırılsın ki (!)

Bugünün insanlık tarihi kadar çok eski geçmişi vardır. İlk defa nerede ve nasıl çıktığı meçhuldür ama batıda ve çok tanrılı ilkel toplumlarda çok meşhurdur.

Büyücü-cadı diye sihirle uğraşanları uzun yıllar ateşe atıp yakmakla cezalandıran batı şimdi u dönüşü yaparak bu işlerle uğraşanlara kötü gözle bakmıyor ve onların toplumda kurumsallaşmalarına, bu yolda enstitü bile açmalarına göz yumuyor, izin veriyor!.. Bazı kurumlarca da kullanılıyor (ilerde icap ederse açarız).

İnsan fıtrat olarak yaratılışında, genlerinde olan inanma, iman etme kodlarıyla birlikte dünyaya gelir. Bu çileli dünya hayatında başına gelen ve gelmesi muhtemel olan zorlukları, başa çıkamayacağı, güçlü, kavi problemleri çözmek için yanlış da olsa ilk akla gelenin maalesef bu günkü ortamda “büyücü, falcı ve sihirle uğraşanlar” olması, düşündürücü ve o toplum için utanç vesilesidir. İnsanların zaafları, korkuları, tereddütleri, şüpheli ve diğer insanlarla olan münasebetlerinde zarar ve menfaat temini için sıkça kullanılan “büyü, sihir” İslâm kaynaklarında çok çirkin bir iş olarak vasıflandırılmış ve insanlara “büyü, sihir” yaptırmayı da kesinlikle men etmiş, uzak durmalarını emretmiştir!..

Kâhinler, büyü sihirle uğraşanlar “cinden bir veya birkaç arkadaş edinip olmuş ve olacak şeyleri ona sorup ondan öğrenerek, bunları başkalarına bildirmek” gibi yetenekleri olduğunu söylemeleri, bazı ahmaklara, cahillere cazip ve çekici gelmiş onların kapılarını aşındırma sebebi olmuştur.

İnsanların dinî bilgilerinin yetersizliğinden çok büyük miktarda çıkar sağlayan “falcı ve büyücü” bozuntuları Yıldızname diye adlandırılan ve yıllar önce “İran”dan geldiği bilinen kitaba bakarak kendi adı, ana adı ve doğum tarihlerini “ebced” diye bilinen eski alfabenin harflerini rakama dökerek hesaplamaları, çıkan sonuca ve kişinin durumu, konumuna göre yorumlamaları, hikâyedir, masaldır, aldatmacadır.

Tiyatro sanatçılarına bile taş çıkartacak bir yeteneğe sahip olan bu “büyü ve sihir” ile uğraşanlara gidip söylediklerine, yaptıklarına tesadüfen doğru bile çıksa inanmak İslâm inancına göre “KÜFÜR” olur.

Ayrıca “büyü-sihir” öğrenmek HARAMdır. İlme fenne uymayan bir takım gizli elementleri kullanarak garip işler yapmaya çalışmak dinen olduğu kadar hukuken de yasal değildir.

Ben “büyü-sihir” ile her işi yaparım diyerek, saf insanların hüsn-ü niyetlerinden yararlanmanın, menfaatlenmenin, dünyada ve ahirette sorumluluğu çok ağırdır, cezası da çok çetindir.

Herkesin bildiği bir sebep olmadan ve açıklanması aklen, mantıken izah edilemeyen bazı garip şeyleri “sihir-büyü” diye tanımlamak da çok yanlıştır. Ama yanlış olarak tanımlayanların adedi de toplumumuzda hayli fazladır.

“Sihir-büyü Hz. Musa (as) zamanında çok revaç bulmuş ve zirveye çıkmıştır. “Firavunların bile özel büyücü ve sihirbazları” vardı.

O zamandan beri kullanıla gelen bir bilim dalı olan “sihir-büyü”nün bu zamanda ehli yoktur. Ehli olduğunu söyleyen, yapan ve uygulayanların hepsi SAHTEKÂRdır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : davut demirci    21.05.2011
Yorum : kesin olarak doğru ama büyüyle ilgili ayetleri verseydiniz süper olurdu




Ekleyen : cyrak    24.07.2009
Yorum : bende salak gibi kandım valla usta senden bişi ögrenememişim ama güzel tevafuk olduki senin yazın benim yaşadıgım olayla birleşiverdi Allah beni azda olsa bunlara inandıgım için affetsin




Ekleyen : erdeniz    24.10.2008
Yorum : Zamanımızda büyücülükle uğraşan insanların adedinin çok olduğunu biliyorum onlardanda arkadaşlarımın zarar gördüğünü yakinen şahit olmuşumdur . ALLAH CEZALARINI VERSİNNN.................




Ekleyen : s?leyman    25.09.2008
Yorum : dedigin gibi bu işlerle ugraşanların işi cok zor degilmi hafızzzzz




Ekleyen : murat ?.    23.09.2008
Yorum : sayın kardeşim bu yazınızla bizim büyü inancımızın anlayışına ters gibi algıladım.büyüye inanıyorum büyüye uğramış pek çok insan tanıyorum.bu yazınızı okuduktan sonra fikirlerimde değişiklik başladı haklısınız akla yatkın evet fakat hala karmakarışık fikirler içindeyim.henüz teşekkür edemiyorum.




Ekleyen : CEYHAN T?T?N    23.09.2008
Yorum : NE DİYON SEN KARDEŞİM İNSANLAR BU YÜZDEN NE KADAR ÇOK PARA KAZANIYOR BİLİYORMUSUNUZ ...DÜNYA ARTIK MADDİYAT ÜZERİNE DÖNER OLMUŞKEN....HERKESTE KENDİ İSTEDİĞİNİN OLMASINI İSTERKEN...BUNA KİM DUR DİYEBİLİRKİ...




Ekleyen :     23.09.2008
Yorum : BU YAZINIZLA SİZDE BÜYÜCÜLERİN HIŞMINA UĞRAYABİLİRSİNİZ..DİKKAT EDİN. TEHLİİKELİ OYNUYORSUNUZ ..




Ekleyen : ay?e    23.09.2008
Yorum : bu yazınız da çok doğru sözler kullanmışsınız evet büyü yerine çok güzel ve daha doğru olan (DUA)biz gerçek inananların asıl sığınma kapısıdır....




Ekleyen : seda    23.09.2008
Yorum : yazara aynen katılıyorum bu tür sahtekarların tuzaklarından uzak durmak gerektiğini düşünüyorum




Ekleyen : A.Emetlio?lu    23.09.2008
Yorum : sayın üstadım;hiç bir değer anlayışının kalmayışıdır bu.... insanların bazı zaaflarını,maddiyat uğruna kullanan bazı fikirsizlerin tuzağı olmuş sadece....yaradanımız bunu yasaklamışsa bunu kullanmak yaradana asilikten başka nedir ki...allah kimseyi kovulmuşlardan eylemesin.




Ekleyen : feride ?e?en    10.09.2008
Yorum : ya hafız iyi kötü büyüye sihire inanmıyoruz ama bide insanın başına gelince yada gelmişse inanmamak elde değil. ben çok kızıyorum büyüye inanmayanlara. hafızın da dediği gibi olmayan şey neden dinimizde yasaklansın. yapanında yaptıranında öbür tarafta işi çok zor çok.





 
Hainler ve gerçek kızılla... - Sayı 69
MYLENYUM AYIBI... - Sayı 67
HAİNLER ve GERÇEK KIZILLA... - Sayı 65
M?R?YT... - Sayı 64
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Annelerin zaferi
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15644862
 Bugün : 4474
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 653282
 Bugün : 39
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 70
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim