Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3287 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

FİGÜRANSIZ OYUN
Ziya Paşa Akyürek

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Erentürk Yılmaz'a

Halayların başında durmuş elinde mendiliyle, bir türkü söylüyor o Anadolu diliyle:

Harman üstü türlü Pazar

Hepsi bir ezberi bozar

Hak Teâlâ etmiş nazar

Gönlünü yokladın mı hiç

Feryadın göğe çıkıyor

İsyanın dağlar yıkıyor

Hepsi Muhammed kokuyor

Gülleri kokladın mı hiç...

Halay başının sözlerine kulak kesildim; bu halay başka halay, bu halay hüznün halayı, anladım. Nedir bu kadar derinden dokunan sözleri söyleten diye merak edince bir çay molasında muhabbetimiz oldu halay başıyla.

Ondan dinlediklerimi aktarayım size:

“Ağam benim, paşam benim, beyim benim. Biz insanlar çok cahiliz. Bazen hiç olmadık şeye canımızı sıkar kendimize ikinci sınıf insan muamelesi yaparız. Hâlbuki çok değerliyiz. Eşref-i mahlûkat değil miyiz? Ahsen-i takvime mazhariyetimiz nerde kaldı da bu fakir düşünceler aldı götürdü tüm zenginliğimizi. İşte derinden vurgun yedikçe derinden söyler olduk. Yıllardır bu köydeyim. Hava benim, güneş benim, ay benim. Sularım gelir dağlardan, hatıralarım yazılıdır tüm çağlardan. Benim yapacaklarım öyle mukaddestir ki onu Allah Cebrail'le yollamış. Yazımı Kur'ân'ında anlatmış bana.

Ve ben ise şimdi dünün hüzünlerini, yarının endişelerini bugünkü duygu ve düşüncemin üzerine koyuyor, artık hiçbir şey düşünemeyecek kadar kendime işkence ediyorum. Biz değil miydik bir misafir gelişinde veya bir hediye verişinde tüm insanlığı soluklayan. İnsanca duyup, insanca doyan... Bu yıllanmış açlığımız geliyor da aklıma mızrabı inceden dokunduruyorum gönül nazmına. Neylersin işte.”

Gözleri dolunca ben çayları tazeleme bahanesiyle onu biraz yalnız bıraktım. Aslında bende de hissiyat ondan farksız değildi. Kalbimizden geçen duygular, aklımızın hesapları nereye kadar giderse gitsin kendimize vereceğimiz asıl değeri unuttuk mu dünya bizim olsa ancak Karun kadar mutlu ve mesut oluruz. Oluruz da bir Süleyman tebessümü düşmez dudaklarımızdan. Çayına kaç şeker atayım diye sorduğumda “Biraz şekerli olsun.” dedi. Bu deyişi duymalıydınız.

Acılara yeter dercesine “Şekerli olsun biraz.” derken orada olmalıydınız. Beyim diyerek başladı yine söze:

“Bizi biz yapan değerlerin yok oluşu ve bu oyunda baş aktör olduğumuzu unutuşumuz beni yaralıyor. Bizim köyün bir imamı vardı: Mehmet Hoca. Derdi ki: Canın değerini can taşıyan bilir.

Hocam ne güzel söyledin, derdim. Garipler hüznünü giymiş, fukara tulumu içinde kaybolmuş, zenginim diyenler enginlerden bihaber, ağaları ağalık terk etmiş. Kimse kendi değil. Kendi olamayan da etrafını kendi gibi göremiyor işte. Biz medresede okuduk paşam medresede. Buralar da büyükler büyük, küçükler küçüklüğü bilecek kadar büyük idi. Şimdi küçüldükçe büyükler, büyüyemez oldu küçükler. Rahmetli ninemden duymuş idim. Gönlü derdini taşıyamayınca derdi ki:

Kendini bilen Allah'ı bilir

Allah'ı bilen kendini bilir

Kişi erlikten makam almışsa

Hayatı yalnızca Hak için olur

Kocakarı tesellemesi bekleyenler o kadından böyle veciz şeyleri duyunca şaşırırdı. O halinden mahcuptu, bizse hayrandık ona. Aramızdaki farka bakarak şu an anlıyorum ki zamana inat yaşayan az kaldı. Kâinatın resmine hayran olan, onda Yaratan'ı bulanlara hasretim ben esasen. Şimdi bu yanık türkülerin dilimize düşüşü, arkamızdan bir deli poyraz esti gitti desinler misali.

Haklısın dercesine kafa salladım o an. Bu sözlerle sizleri baş başa bırakmamın sebebi benim de o halay başı kadar yaralı oluşumdur. Bugün dünya sarhoşluğunda olanların ahiret hesabında olamayışı yakar içimizi.

Yerinden kalktı ve bana da gel, dedi. Yine halay tuttu sohbetin koyu yerinden. Sözlerine düşen öyle can yakıcı nağmeler vardı ki:

Deme yapayalnız kaldım

Kendimi hicrana saldım

Sen özlenen gonca güldün

O Yâri bekledin mi hiç

Ben baharın zühresinde

Güller gördüm çehresinde

Nedir titreme sesinde

Kalpte aşk sakladın mı hiç

Hasret dilde olmuş da vird

Sanki gurbet tek sana yurt

İçi kemirir bak koca kurt

Hesapla hakladın mı hiç...

Figüransız oyunda baş aktör olduğumuzu ve her dem Allah'a yol bulduğumuzu böyle bir halay zinciriyken anlamamız da bize etraftaki tabloları ne kadar da görmezden gelmişiz, dedirtiyor.

Oyun devam ederken sizi fazla meşgul etmeyeyim en iyisi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Darfur'da ne var ne yok..... - Sayı 75
Darbe'ye... - Sayı 74
Bir Adam Arıyorum... - Sayı 68
Öğrencime mektup... - Sayı 68
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13211132
 Bugün : 1993
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606808
 Bugün : 37
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 213
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim