Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2542 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Muhabbet
Ömer Salih Şipleme

  Sayı: 75 - Ocak / Mart 2013

Gönül ne kahve ister, ne kahvehane;

Gönül sohbet ister, kahve bahane.

Büyük devayı sezmek olayında 'aşk' da devreye giriyor sanırım, gerçi 'aşk'ı anlatmadın henüz ama acı çekmeden devayı bulamazsın.

Aşk?

Bu soruyu önce sen yanıtla o zaman sonra ben, ne dersin?

Topu bana attın, olmadı şimdi… Aşk üzerinde çok kafa patlatmışsın belli. O kadar çok patlatmışsın ki tek kelime söylemek bile güç geliyor artık.

Evet, doğru bildin.

O bir kelimeyi söyleyiversen ben büyük bir yükten kurtulmuş olacağım.

Şu söylenebilir mi aşk için: “Hiç”in yahut “yok”un “hep”e yahut “var”a ulaşma çabasıdır. Ya da ulaşmak için gittiği yoldur.

Ya da aksi midir acaba? Varlıktan hiçliğe gidişi… Sanki senin tanıda bir terslik var, “hiç” olan “hep”tir “var” olan “hep” olmaz ki. Varlığın faniliği malûmdur. Varlık ortadan kalktığında işte asıl hiçlik yani heplik yani daimilik başlar. Vardan hiçe ulaşma çabası… Vaz geçme çabası…

Hiçlik makamı… Hiç nedir? “Var” olan bizler aslında “yok”sak ve var olan tekse, aynı şekilde “hep” olan bizler aslında “hiç”sek ve hep olan tekse ve yavaştan “hiç” olduğumuzu yani “yok” olduğumuzu anlamaya başlayınca aşk başlıyor gibime geliyor.

Bak bu doğru. Hiç olduğumuzu anlamaya başladığımızda aşk başlar ve hiçleşme sürecidir belki de… Sürekli yıpranan aşınan ve yok olan bir ruh gibi…

Kendinden vazgeçmek, vardan vazgeçmek kendinin dışında yaşayarak her şeyden caymak…

Bedeni ruha teslim edip belki de maddeden geçip manen yaşamaya çalışma çabası…

Öyle bir şey işte… Daha pek çok tanım, pek çok öykü, pek çok şiir, pek çok kelâm… Bitmez ki, aşk bu; ayın, şın, kaf. Kolay mı?

Değil elbet. Maddeden vazgeçme çabası… Kastettiğin beşerdi sanırım. Dünyevî şeylerden…

Evet evet, elbette. Ama bazen diyorum ki her şey aşk ile var. İçtiğimiz çay, gördüğümüz masa, yediğimiz yemek… Her şey ama her şey… Ve aşkı ulvî merciden aşağıya çekenin de bu olabileceğini düşünüyorum. Sıradanlaşmasına herkeste var olabileceği düşüncesine iten şey. Bu söylediklerimi inandığım için değil de hani “acaba mı?” acaba dediğim zamanlar oluyor.

Belki de bilemiyorum. Madde bahsi çok önemli sanırım. Aşk üzerine çok kafa patlattım, daha önce sana da söylediğim gibi o kadar çok düşündüm ki artık aşk üzerine söylenecek bir kelime bulamıyorum. Salih Mirzabeyoğlu'nun şu sözüne fena tosladım bu mevzuda, hani böyle dank eden cümleler vardır ya öyle işte, takılıp kaldım ve son durağım sanırım:

“Madde yoğunlaştırılmış fikirdir.”

(Kundak; Yıl:1, Sayı:10, Aralık 2012)

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Muhabbet... - Sayı 75
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Yaşanan pişmanlık
Ürəyimin Əsdiyi
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15293593
 Bugün : 789
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 648016
 Bugün : 40
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 211
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim