Kitap Kurdu
Yavuz Sert

  Sayı: 38 -

Tweetle

BAY PİPO

“Bu kitapta anlatılanlar tümüyle gerçektir. Adı geçenler gerçek kişilerdir. Olaylar tanıkların ağzından alınmıştır. İşte MİT’in gayrî resmi tarihi...”

Hiram Abas. Bu isim genç okurlarımıza yabancı gelmiş olabilir. Ancak 1950’li yıllardan 90’lara uzanan Türkiye siyasî tarihine yakından bakarsak bir istihbaratçıya ait bu isimle sık sık karşılaşırız.

Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul, hazırladıkları “Bay Pipo” adlı kitapta, istihbaratçı Hiram Abas’ın hayatını anlatırken, aynı zamanda o dönemin siyasî tarihini, özellikle MİT’i büyüteç altına alıyorlar.

Hiram, toplumumuzda pek kolay karşılaşamayacağımız isimlerden biri. Kitaptan, bu ismin masonluğun kurucusu olan duvarcı ustası Hiram Ustadan geldiğini öğreniyoruz. İsmi koyan ise Hiram Abas’ın mason olan dedesi Galip Eldem.

Hiram Abas’ın istihbaratçı olarak göreve başladığı yıllarda, özellikle CIA kaynaklı yardımlarla teşkilatlaşan MİT’in başında olan kişilerin mason olması beni fazla şaşırtmayan ayrıntılardan biriydi. Zaten Hiram’ın dedesinin mason oluşu onun teşkilata girmesini kolaylaştırmıştı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan MAH, (Milli Amele Hizmeti- Sonraki Adıyla Milli Emniyet Hizmeti), daha sonra yeniden yapılandırılarak 1965 yılında MİT adını aldı.

Yanından piposunu ayırmayan, lisans sahibi bir boksör olan Hiram Abas bu değişiklikten 8 sene önce teşkilatta göreve başlamıştı. Onun pipoya olan düşkünlüğü kendisine “Bay Pipo” denilmesini sağlamıştı. Kitap da ismini bu lakaptan almış.

Eserde, Abas’ın hayatı ile birlikte ülkemizin 1960-1990 yılları arasında siyasi ve askeri tarihi de ayrıntıları ile ele alınmış. Göze çarpan olaylar kimisi başarılı kimisi başarısız sonuçlanan askeri darbeler ve bu darbelerdeki MİT’in ve dış güçlerin etkisi.

Peki neden başka bir istihbaratçı değil de, Hiram Abas? Kitabın yazarları bu soruya şu cevabı veriyorlar:

“.. Onun 30 yılı aşkın meslek yaşamını incelerken, istihbarat örgütünün yasadışı uygulamalarının tarihiyle tıpatıp örtüştüğünü gördük. Bu tür uygulamalardan hangisinin derinlerine dalmaya kalksak, orada onunda ayak izlerine rastladık. Neden bu istihbaratçının yaşam öyküsünü anlatmaya karar verdiğimiz sorusunun yanıtı da, ulaştığımız bu sonuçlarda yatmaktadır.”

Hiram Abas’ın esrarengiz hayatı, 26 Eylül 1990 sabahı, uğradığı silahlı saldırı ile son buldu. Saldırıyı Dev-Sol üstlendi.

Kitapta üzerinde en çok durulan konulardan biri Abas’ın kim tarafından öldüüldüğüdür. Her ne kadar saldırıyı üstlenen birörgüt vasra da, öne çıkan seçenekler kitapta ayrıntıları ile ele alınmış.

Seçenerlerden biri zaten saldırı üstlenmiş olan Dev-Sol. Örgüt, gazetelere Abas’ın neden hedef olduğunu anlatan bildiriler dağıttı. Suikast listesi hayli kalabalık olan örgüt sadece 90-92 yılları arasında onlarca kişiyi katletmişti. Bunların arasında özellikle emekli olmuş tümgeneraller, korgeneraller dikkat çekiyordu. 29 Temmuz 1992 de öldürülen Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Kemal Kayacan yne bu örgütün kurşunlarına hedef olmuştu.

Abas’ın öldürülmesi ile ilgili diğer bir iddia, katillerin silah kaçakçıları oldukları. Yüzyıl dergisi tarafından ortaya atılan bu iddia Abas’ın oğlu tarafından yalanlandı. Bir istihbaratçının emekliliğinden sonra silah işine girmesi olağan dışı birşey değildi. Hatta MİT’deki arkadaşları onun karanlık işlerle uğraştığından bahsediyorlardı. Suikastın sebebi bu da olabilirdi.

Üzerinde çok konuşulan bu suikastın üzerinden 13 yıl geçti ve katiller hala bulunamadı.

Liseliyim Delikanlıyım

“Liseliyim Delikanlıyım”... Ahmet Mahir Pekşen’in son kitabı. Gençliği, özellikle üniversiteye hazırlık yapan gençliği, mizahi bir dille ele alıyor.

Zaman zaman güleceğiniz, zaman zaman derin düşüneceğiniz; bazen gözlerinizin dolduğunu hissedeceğiniz, bazen üzüntünün, sevincin tadına varıp, çoğunlukla ümidin ferahlığını bulacağınız birkitap...

Bütün N-T mağazalarında..

Mavi Hayal Pembe Dü...

Fatma Pekşen’in, daha çokliseli gençkızları ilgilendiren yeni kitabı...

Lise arkadaşlıkları bir başkadır. Bambaşkadır. İlk heyecanlar, ilk aşklar, gelecek düşleri hep birlikte şekillenir dostlarımızla. Bir ömrün hayâlleri kurulur hayatın en tatlı baharında.

“mavi Hayâl Pembe Düş” çok ‘Duygu’lu ‘Biricik’ bir dostluğun öyküsü. Sevgi, saygı, güzellik ve arkadaşlık üzerine. Çok şeyler bulacaksınız kendinize dair...

Bütün kitapçılarda.

Ertuğrul Gazi’in 4. Baskısı yapıldı

1993 yılında piyasaya çıkan ve topladığı takdirle kısa zamanda yeni baskıları yapılan dergimiz sahibi ve yazı işleri müdürü Ali Erdal’ın kitabı “Kaynağı bulan adam Ertuğrul Gazi”nin 4. Baskısı yapıldı.

Tarihimizin önemli bir dönüm noktasında yaşayan Ertuğrul Gazi’nin hayatının anlatıldığı kitapta, Ertuğrul Gazi’nin şahsında küçücükbir aşiretten tüm dünyaya hakim olan Osmanlı İmparatorluğu’nun hangi temeller üzerine kurulduğu işleniyor. Kronolojik bir tarih çalışmasından çokmilletin Ertuğrul Gazi’de ne bulduğunu ve Ertuğrul Gazi’nin millete ne verdiğini tahlil eden kitabın arka kapağında da yazarErtuğrul Gazi’nin tarihimizdeki yerini şu satırlarla tespit ediyor:

“Düşünün, kendisinden sonra 36’sı padişah, 10’u cumhurbaşkanı 46 devlet başkanı gelmiş, geçmiş... Devlet yıkılmış, yenisi kurulmuş... İhtilâller, inkılâplar olmuş... Tanzimat, meşrutiyet, cumhuriyet... Kaç parti kurulmuş, kaybolmuş... Köklü eğişiklikler olmuş ama ona ilgiden vazgeçmemiş millet. Çünkü onunla kendisini özdeşleştirdi. Onu anmayı ruh köküne bağlılıkla bir tuttu.”

Dergimizden temin edilebilir...