Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1656 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İhtiyaç
Ekrem Esad Atan

  Sayı: 95 -

Yine yapamadıklarımla fakat yapmak istediklerimle dolu bir güne merhaba…

Böyle günler uyandığınızda içinizi kaplayan derin bir boşlukla başlar, ardından bu boşluğu bir şeyler ile doldurma ihtiyacı doğar. Peki ya nasıl? Evet, şimdi bunun düşüncesi de başlar.

İçimde tarifini ve reçetesini benim de bilemediğim duygularım var. Bu duygularım yemek yemek, su içmek gibi en doğal ihtiyaçlarımdandır aslında. Hattâ yediğimin içtiğimin tadını tuzunu belirler bu duygularım. Bu kadar önemli bir ihtiyacın karşılanamaması bütün dengeleri alt üst eder işte...

Bu sadece benimle alâkalı bir durum değil.  Kiminle konuşsam hiçbir şeyin tadının kalmadığını söylüyor. Büyüklerimiz eskiden her şeyin daha güzel olduğunu söylerler, çocukluk hikâyelerini, insan ilişkilerini özlemle anlatırlar. Bu konu ile ilgili bir sürü geçmiş zaman cümlesi kurabilirim fakat zaten hepiniz çokça duymuş ve ezberlemişsinizdir. Özetle tüm bu cümleler eskiden güzel duygular vardı ile biter. Şimdi ise çok yakın bir tarih bile çabucak eskiyip özlenecek hale geliveriyor. Her şey çok çabuk tüketilip hiçbir şeyin değeri kalmıyor…

Nerede sevilebilecek bir şey bulunsa orada işin rengini değiştiren, tadını kaçırtan kısaca kolayca tiksinmemizi sağlayacak insanlar fazlasıyla bulunuyor. (Gülü seven dikenine katlanır demeyiniz lütfen, dikenlerden gül görünmez olmuş!) Bu insanlar umursanmayacak türden değiller her yerde ve hep etkinler maalesef… Çok sevdiğiniz bir işletmeyi düşünün, sevdiğiniz ve keyif aldığınız bir işletme. Bir gün o işletme el değiştirirse oranın ruhu da değişir ve sizin sevdiğiniz yer olmaktan çıkar. Oraya başka bir ruh yüklenmiştir artık. Tıpkı onun gibi Dünya el değiştirmiş, ruhu değişmiştir…  Aranan, özlenen duyguların bir kıymeti kalmayıp kolayca unutulmuş. Kendince başka değerler bulmuş bu yeni Dünya. Belki bir gün sizinle de karşılaşıp bu durum hakkında sinirlenip üzülürüz! Başka ne yapabiliriz ki? Zaten herkes öyle yapmıyor mu? 

Aman, hep şikâyet, hep şikâyet… Nereye kadar? Bilemiyorum nereye kadar. Bunun cevabını bilen varsa lütfen bana da söylesin. Hayatî sorunlar şikâyet değil ihtiyaçtır, çözüme kavuşmalıdır. Bu, kan kaybeden bir yaralının durumuna benzer. Kan kaybedilirken önce tampon yapıp kan akımı durdurulmalı sonuç olarak yara kapatılmalıdır. En neticesinde iyileşmeyi hızlandırmak ve sağlıklı kılmak için uygun ilâçlar kullanılabilir. Yara açıkken sonuç odaklı ilâçların tartışılmasının bir önemi yoktur. Hele kan kaybı devam ederken tedavi adı altında başka sorunlarla uğraşmak tedavi değil ölüme davetiyedir… Maalesef bizim hayatlarımız işte böyledir. Günü kurtarmak için yaşayıp bir günü daha bitirmek yaşamak değildir! Özetle nerede o eski bayramlar, ah o eski günler falan filân…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Rosetonun gizemi... - Sayı 103
Kaygılanacak ne var... - Sayı 101
Sahte diplomalı zanlılar... - Sayı 100
Bir oyun oynanır, oyalanı... - Sayı 96
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15722399
 Bugün : 5529
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656569
 Bugün : 482
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim