Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1634 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İhtiyaç
Ekrem Esad Atan

  Sayı: 95 -

Yine yapamadıklarımla fakat yapmak istediklerimle dolu bir güne merhaba…

Böyle günler uyandığınızda içinizi kaplayan derin bir boşlukla başlar, ardından bu boşluğu bir şeyler ile doldurma ihtiyacı doğar. Peki ya nasıl? Evet, şimdi bunun düşüncesi de başlar.

İçimde tarifini ve reçetesini benim de bilemediğim duygularım var. Bu duygularım yemek yemek, su içmek gibi en doğal ihtiyaçlarımdandır aslında. Hattâ yediğimin içtiğimin tadını tuzunu belirler bu duygularım. Bu kadar önemli bir ihtiyacın karşılanamaması bütün dengeleri alt üst eder işte...

Bu sadece benimle alâkalı bir durum değil.  Kiminle konuşsam hiçbir şeyin tadının kalmadığını söylüyor. Büyüklerimiz eskiden her şeyin daha güzel olduğunu söylerler, çocukluk hikâyelerini, insan ilişkilerini özlemle anlatırlar. Bu konu ile ilgili bir sürü geçmiş zaman cümlesi kurabilirim fakat zaten hepiniz çokça duymuş ve ezberlemişsinizdir. Özetle tüm bu cümleler eskiden güzel duygular vardı ile biter. Şimdi ise çok yakın bir tarih bile çabucak eskiyip özlenecek hale geliveriyor. Her şey çok çabuk tüketilip hiçbir şeyin değeri kalmıyor…

Nerede sevilebilecek bir şey bulunsa orada işin rengini değiştiren, tadını kaçırtan kısaca kolayca tiksinmemizi sağlayacak insanlar fazlasıyla bulunuyor. (Gülü seven dikenine katlanır demeyiniz lütfen, dikenlerden gül görünmez olmuş!) Bu insanlar umursanmayacak türden değiller her yerde ve hep etkinler maalesef… Çok sevdiğiniz bir işletmeyi düşünün, sevdiğiniz ve keyif aldığınız bir işletme. Bir gün o işletme el değiştirirse oranın ruhu da değişir ve sizin sevdiğiniz yer olmaktan çıkar. Oraya başka bir ruh yüklenmiştir artık. Tıpkı onun gibi Dünya el değiştirmiş, ruhu değişmiştir…  Aranan, özlenen duyguların bir kıymeti kalmayıp kolayca unutulmuş. Kendince başka değerler bulmuş bu yeni Dünya. Belki bir gün sizinle de karşılaşıp bu durum hakkında sinirlenip üzülürüz! Başka ne yapabiliriz ki? Zaten herkes öyle yapmıyor mu? 

Aman, hep şikâyet, hep şikâyet… Nereye kadar? Bilemiyorum nereye kadar. Bunun cevabını bilen varsa lütfen bana da söylesin. Hayatî sorunlar şikâyet değil ihtiyaçtır, çözüme kavuşmalıdır. Bu, kan kaybeden bir yaralının durumuna benzer. Kan kaybedilirken önce tampon yapıp kan akımı durdurulmalı sonuç olarak yara kapatılmalıdır. En neticesinde iyileşmeyi hızlandırmak ve sağlıklı kılmak için uygun ilâçlar kullanılabilir. Yara açıkken sonuç odaklı ilâçların tartışılmasının bir önemi yoktur. Hele kan kaybı devam ederken tedavi adı altında başka sorunlarla uğraşmak tedavi değil ölüme davetiyedir… Maalesef bizim hayatlarımız işte böyledir. Günü kurtarmak için yaşayıp bir günü daha bitirmek yaşamak değildir! Özetle nerede o eski bayramlar, ah o eski günler falan filân…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Rosetonun gizemi... - Sayı 103
Kaygılanacak ne var... - Sayı 101
Sahte diplomalı zanlılar... - Sayı 100
Bir oyun oynanır, oyalanı... - Sayı 96
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15274061
 Bugün : 4149
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647146
 Bugün : 583
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim