Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1702 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Filistinlileri topraklarından eden Büyük Felâket 15 Mayıs NEKBE (NAKBA)
Erkan Karakaya

  Sayı: 101 -

Yeryüzünde çok eski tarihlerden beridir medeniyetlerin ve dinlerin merkezi olan Filistin Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasıyla yaklaşık 400 yıllık huzur ve sükûnetinden yoksun kalmış ve yaklaşık 100 yıldır gerek uluslar arası hukuk gerekse insanlık anlamında illegal şekilde işgal altında olan Ecdad yadigârı kadim ve mazlum bir toprak.

İsrail devletinin ilân edildiği 14 Mayıs 1948 gününün ertesi, Filistinliler için Nekbe, yani 15 Mayıs Felâket Günü olarak anılıyor.

Günümüzden 71 yıl önce 600 civarında Filistinli, DeyrYassin’de Siyonist teröristlerin saldırısına uğradı. 100’den fazla Filistinli din kardeşimiz hayatını kaybetti.

Katliam binlerce Filistinlinin benzer bir katliama uğrama korkusuyla topraklarını terk etmesine sebep oldu.

Filistinlilerin topraklarına el konuldu ve 14 Mayıs 1948'de İsrail devleti kuruldu. Siyonistler 750.000’den fazla Filistinliyi yerinden, yurdundan, topraklarından etti.

Filistin halkı, üzerinden 71 yıl geçse de o kara günü hiç unutmadı.

İsrail'in kuruluş tarihinin ertesi günü 15 Mayıs’ı NEKBE, yani Büyük Felâket olarak kabul ediyor.

O tarihten sonra Yahudi çeteleri Filistinlileri sistematik göçe zorladı.

Milyonlarca Filistinli mülteci durumuna düştü. 12 milyon 700 bin Filistinlinin 8 milyon 260 bini dünyanın çeşitli yerlerinde mülteci olarak yaşamakta. Günümüzde yaklaşık 5 milyon 400 bin Filistinli mülteci Birleşmiş Milletler'den mülteci kaydı ile yardım alıyor. 1 milyondan fazla Filistinli hâlâ kayıt dışı olarak göründüğü için yardım alamıyor.

Filistinlilerin "Nekbe" ismini verdiği 15 Mayıs, Filistin ve İsrail toplumlarının zihninde taban tabana zıt şekilde algılanıyor.

İsrailliler için "bir devletin kuruluş" günü olan 14 Mayıs, Filistinliler için ise nüfuslarının yüzde 67'sine tekabül eden 957 bin kişinin vatanlarından zorla çıkarılması ve kültürel, sosyal dokunun yok edilmesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden felâketler silsilesinin başlangıcı anlamına geliyor.

O tarihten bu yana nüfus artışıyla birlikte Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 6 milyon 20 bine ulaştı. Bunların yaklaşık 5,3 milyonu Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) kayıtlı durumda. Kendi memleketlerinde mülteci durumuna düşmüş haldeler. Filistinlilerin durumunu Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinde de görebiliriz. “…Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!”…

İsrail güçleri Nekbe'de Filistinlilere ait 675 köy ve kasabayı yok etti ve binlerce Filistinliyi öldürdü. Birçok tarihi Filistin şehri de Yahudileştirildi.

Bu süreçte Negev bölgesinde yaşayan Bedevi kabileler yerlerinden edildi.  Ayrıca yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek kültürel kimlik de hedef alındı.

İsrail 14 Mayıs 1948'de bağımsızlığını ilân etti. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu çoğunluğu Arapların oluşturduğu 13 ülke BM'in Filistin konusundaki çözüm plânına karşı olsa da, BM Genel Kurulunda yapılan oylamada 33 “evet” oyu alan İsrail, İngiltere'den bağımsızlığını ilân etti.

İsrail'in bağımsızlık ilânının ardından 1948 Arap-İsrail savaşı patlak verdi. Bu süre içinde yüzlerce Filistinli katledildi, bugün Yafa, Hayfa ve diğer İsrail kentleri o tarihlerde Filistin toprağıydı. Yüzbinlerce Filistinli evlerinden edildi, bu toprakları terk etmek zorunda kaldı.

Evlerinden kovulan Filistinliler bugün Suriye, Lübnan ve Ürdün'deki mülteci kamplarında yaşam mücadelesi veriyor.

İşte Filistinliler İsrail Devletinin kuruluşunu temsilen 14 Mayıs'ın bir gün sonrasını yani 15 Mayıs'ı felâket günü ilân etti. İlk felâket günü 1998 yılında anıldı. 1998'den bugüne İsrail kentlerinde, Kudüs'te, Batı Şeria'da, Gazze Şeridinde, Lübnan'da, Suriye'de ve Ürdün'deki mülteci kamplarındaki yaklaşık 12 milyon Filistinli, 14 Mayıs 1948 sürecinde yaşanan trajediyi Felâket Günü etkinlikleriyle anıyor, gösteriler ve mitingler düzenliyor.

Filistinliler, o gösterilerde genellikle ellerinde anahtar veya anahtar çizili pankartlar taşıyor. Anahtarın anlamı “1948'de evimizi terk ettik ama anahtarlar hâlâ bizde, yarın evlerimize geri döneceğiz ve bu anahtarlarla kapımızı açacağız.” demektir, diyebilmektir.

1948'deki savaşın ardından 1949'da ateşkes yapıldı. Ateşkesin ardından evlerini terk eden Filistinliler geri dönmek istedi. Ancak İsrail, onların evlerini ya yerle bir etti ya da o evlere Yahudileri yerleştirdi. Böylece Filistinlilerin geri dönüşlerini engelledi. Bugün yaklaşık 6 milyon Filistinli, Ürdün, Suriye ve Lübnan'daki mülteci kamplarında yaşam savaşı veriyor ve evlerine geri dönecekleri günün hayalini kuruyor.

Merhum Başbakan Necmettin Erbakan Hoca’mın da dediği gibi; “Birgün mesele Suriye olursa; bilin ki mesele TÜRKİYE’dir…” Çünkü mesele önce Filistin topraklarında birkaç küçük kara parçası, akabinde İran-Irak, devamında Mezopotamya - Ortadoğu ve günümüzde de Suriye oldu.

Rabbim’in, İsrail zulmünün sona erdirip; Filistinli kardeşlerimizin tekrar yuvalarına dönmelerini nasip etmesi niyaz ve duasıyla…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ölümüm... - Sayı 116
Ufukların Yandığı Yerde... - Sayı 115
Yıldızlarca Sen... - Sayı 112
Ne zaman... - Sayı 107
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15271113
 Bugün : 1200
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 646680
 Bugün : 118
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim