Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     503 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Dünyayı İmar
Kadir Bayrak

  Sayı: 115 -

Saadet asrında umre niyetiyle yola çıkan kutlu kafile, Hudeybiye’ye vardıklarında, Allah Resulünün (sav) devesi Kusvâ, oradan ileriye, Mekke’ye doğru bir adım dahi atmadı, atamadı. Yönünü Medine’ye çevirdiklerinde hızla yürüdü ama aksi istikamette bir güç onu durdurdu.

Mübarek dudaklardan, “Ebrehe’nin filini Mekke’ye girmekten men eden Allah, Kusvâ’ya da müsaade etmiyor.” sözü işte o zaman döküldü…

“Çağrı” filmini izleyenler şu sahneyi hatırlayacaktır; Peygamber mescidinin yerini de zahirde, görünürde Kusvâ belirledi. Temelinde takva, iman, teslimiyet olan, Yesrib’i medenî kılacak, Medine yapacak mescidin yeri bu şekilde tayin edildi.

Derin ve gerçek mümin, mescidin yerini kimin belirlediğini idrak etmek, anlamak zorunda…

Medine’de yaşanmaya değer hayatın bütün ölçülerini; iman, ibadet, ahlâk, temizlik, iktisat, ziraat, ordu, eğitim, aile, komşuluk ve hayata dair her ne varsa inşa edecek olan nesil, o mescitte yetiştirildi.

Anlıyoruz ki neslin, beşeriyetin ihyası, inşasıyla birlikte, belki de neslin, beşeriyetin ihyasından, inşasından önce maddenin, dünyanın imarına ehemmiyet verildi.

İnsanlığın atası, babamız Âdem peygamber dünyaya indirildiğinde, O’na da ilk olarak Kâbe’nin inşası emredilmişti.

Dünyayı imar, mahlûkların en şereflisi insanın, vahye muhatap insanın, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya ve hemen ölecekmiş gibi âhirete memur insanın, hak ve vazifesidir.

Bugün, diğerlerinin güneşini yok etmek hırsıyla birbirinin sırtına binmiş ve altta kalanın canı çıksın misali yükselen, modernlik adı altında sıkıştırıldığımız apartman ve gökdelenleriyle, en verimli tarım arazileri üzerinde inşa edilen, suyu, toprağı, gıdayı ve soluduğumuz havayı kirleten sanayi tesisleriyle, ağacı, ormanı, denizi yok etme pahasına dikilen otelleri, tatil siteleri ve daha neleriyle dünyayı imar değil ifsat ediyorsak, bu insanın kendisine tanınan hakkı suiistimal ettiğinin ve vazifesini idrak edemediğinin delilidir.

İnsan, güneşin doğduğu topraklardan, son ışığının görüldüğü coğrafyaya kadar, tek metrekaresini, tek zerresini ihmal etmeden dünyasını Kâbe’ye, Kâbe’nin temsil ettiği mânâya göre inşa ve imar etmeliydi. Küfürde kalan kısmına hak vermemekle birlikte onları anladığımızı farz edelim; en azından İslâm’la şereflenen kısmı, mezarlıklarında ölülerinin yüzünü döndürdüğü istikâmete, asıl hayattayken dönmeli ve yaşanmaya değer hayatın her alanını o istikâmete göre tanzim etmeliydi.

Olmadı.

Dergimizin sahibi Ali Erdal’ın, Üstadın Veliler Ordusundan 333 isimli eserini değerlendirdiği konuşmasında dikkat çektiği şu ölçüye muhtacız;

Sözün sahibi Hicrî yedinci asırda yaşamış bir büyük, bir velî; Ebülmekârim (Alâüddevle)…

“Allah bu yeryüzünü ve istihsal sahalarını hikmetle yaratmıştır; mamur, semereli ve faydalı kılınması hikmetiyle… Eğer halk dünya mamurluğundan ne fayda erişeceğini ve yeryüzünü kupkuru bırakmaktan ne günah doğacağını bilseydi, gayesini ve vücut hikmetini tamamiyle anlamış olurdu. Toprağından bin batman mahsul çıkacak bir insan, eğer ihmal ve isteksizlik yüzünden dokuz yüz batman mal elde edecek olur ve aradaki yüz batman fark insanların istifadesinden uzak kalırsa biliriz ki, bunun hesabı kendisinden sorulacaktır. İnsanların faydasına sarfedecek bir  vaziyeti  bulunduğu  halde bundan kaçan   yeryüzünün ümranında pay sahibi olmak istemeyen ve üstelik bunun ismini, dünyayı terk, züht ve takva koyan insan, şeytandan başka kimseye tâbi değildir.”

İnanan adam, şartların, konjenktürün, zamanın, mekânın esiri olmaz, olamaz. O, her hâl ve şartın üzerine çıkar, inandığı doğruları hayata hâkim kılar. Bugüne kadar olmaması, bundan sonra olmayacağını, böyle sürüp gideceğini göstermez. “İki gününü eş geçiren aldanmıştır” ve “İşini iyi, güzel ve doğru yapanı Allah sever” hadisleri ve “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, hemen ölecekmiş gibi âhiret” ölçüleri mademki kıyamete kadar var olacaktır, bir gün bu ölçüleri tatbik edecek bir nesil gelir. Ve dünyanın da âhiretin de hakkını teslim eder.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vah benim halime!... - Sayı 119
Devletimiz daim olsun!... - Sayı 118
Ruh ve Musikî... - Sayı 117
Üretememek... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13188843
 Bugün : 2858
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606058
 Bugün : 55
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 100
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim