Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     236 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Asıl Kahramanlık Âfet Öncesi Yapılacaklardır
Site Editörü

  Sayı: 116 -

İnsanın hayat safhaları genelde bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık olarak belirtilir. Kişinin kemale ermesi için kırklı yaşlar işaret edilir. Efendimiz’e de ilk nüzul kırk yaşında (kamerî ay takvimine göre) gelmişti. Vakitlerden de ikindi vaktinin olgunluk vakti olduğunu söyler büyükler.

Kişinin olgunlaşmasını sağlayan, hem zaman içinde kazandığı tecrübeler hem de aklını kullanmadaki ilerleme ile olayları daha doğru değerlendirmesidir. Bu değerlendirmeler ile daha önce yaptığı hatalar insana komik, bazen de acı gelir. 

Devletlerin ve toplumların da insan hayatına göre daha uzun sürebilecek hayat safhaları vardır,  devlet ve toplumlar da hafıza sahibidir, onlar da olgunlaşırlar. Bu hafıza sayesinde olanlardan ders alıp olaylar tekrar ettiğinde doğru refleksi gösterirler. Bir musibet bin nasihatten yeğdir demişler, başa gelen musibetler bu reflekslerin oluşmasının acı kaynaklarıdır.

Örneğin havacılıkta birçok kural vardır, hattâ bazı kurallar için bu kadar da olmaz, buna ne gerek var, diyebilirsiniz. Ama şu söz sizi durdurur: “havacılıkta her kural kan ile yazılmıştır”. Havacılıkta her kaza çok detaylı incelenir, insan veya makine hatası mı belirlenir, bu hatayı önleyici katı kurallar, kontroller devreye sokulur ki tekrar etmesin.

Ülkemizin de tecrübe ettiği birçok olumsuzluk var, örneğin terör. Bugün terörle mücadelede bizim kadar tecrübeli ve iyi durumda olan kaç ülke daha vardır, bilemiyorum. Ancak bu tecrübeyi edinmek nice canlara, can yanında kıymeti olmasa da çok ciddi bütçelere mal oldu.

Deprem de ülkemizin bir gerçeği, tarih boyunca bu topraklarda hep depremler olmuş. Hayatını depremi tecrübe etmeden geçiren kişi sayısı çok azdır. İnsan her olandan bir anlam ve ders çıkartabilen bir varlık, depremler ve sonrasında yaşananlardan da hep ders çıkartılıyor ancak genelde büyük depremlerin oluşma periyodu insan hayatına göre daha uzun zamanlarda olduğu için bu âfetlerden ders almamız diğer kaza ve âfetlere göre daha zor oluyor.

Ülke olarak can kaybının olduğu her deprem sonrasında yerleşim yeri seçimi ve inşaat yapımı ile ilgili kanunlarda iyileştirmeler yapmışız veya yenilerini hazırlamışız. Kanun olarak günümüzde çok eksiğimiz olduğu söylenemez ancak burada iki sorun karşımıza çıkıyor, biri yazılı kanunlara uyumda yaşanan sorunlar, diğeri toplum olarak bu kanunlara alışma süremizin uzun olması.

Hatırlayın, yaya geçitlerinde önceliğin yayada olması kanunu yürürlüğe girdikten sonra birçok görüntüye şahit olduk, yaya geçidinde bir yaya geçmeyi bekliyor, onlarca araç durmadan geçiyor, hızları da az değil, bir tane araç yayaların geçmesi için duruyor, arkasından birkaç araç duran araca çarpıyor ve zincirleme kaza oluyor. Bu görüntüler yurdumdan medeniyet manzaraları diye yayınlanmıştı. Evet, yazılı kanun var ama hem uygulama ve denetlemede hem de toplumun bu kanuna alışmasında sorun var. Depreme dayanıklı inşaatlar konusunda da kanunlarımızın oldukça yeterli olduğu hattâ dünyada bu konuda en katı kanunlara sahip birkaç ülkeden biri olduğumuz söyleniyor. Önemli olan bu kanunlara uyulması ve bu uyumun denetlenmesi. Denetleme ve cezaî müeyyide olmadan kanunların tam olarak uygulanması mümkün değil. Yurt dışında kırmızı ışığı otuz metre öteden görünce duran ama memlekete gelince nasıl olsa af gelir, başkaları durmuyor ben neden durayım diyen vatandaşın davranışındaki farklılık yurt dışında cezanın çok yüksek olması ve af çıkmayacağından emin olunmasıdır. 

Yaşadığımız deprem felâketlerinden tahminlerin ötesinde bir alan ve nüfus etkilendi, Allah vefat edenlere rahmet eylesin, kalanlara sabır versin. Allah bizleri böyle âfetlerden muhafaza etsin. Devlet büyüklerinin de söylediği gibi ilk gün alanın büyüklüğünden yardımların organizasyonunda sorunlar yaşandı, sonraki günlerde ise hem devlet hem millet olarak büyük bir dayanışma ile hareket edildi, edilmeye devam ediliyor. Bu elbette bir kahramanlık örneğidir. Ancak bu başarıyı gölgelemeden, şunu da unutmamamız gerek, asıl görülmeyen kahramanlık âfet öncesi yapılacaklardır. İki öğrenci düşünün, birisi sınavlar için düzenli çalışıyor, günlük programı dâhilinde ders de yapıyor, oyun da oynuyor, sınav gecesi normalden bir tık fazla çalışıp yatıyor. Diğer öğrenci sınava kadar defter kitap açmıyor ama sınav gecesi uyumadan sabaha kadar ders çalışıyor. İkinci öğrenciyi gören annesi, ah yavrum sabaha kadar çalıştı deyip onu kahraman olarak görebilir ama bu hareketi doğru olanın bu olduğunu göstermez. Doğru olan ilk öğrencinin yaptığıdır.

Deprem konusunda da asıl kahramanlık, kahramanlığa ihtiyaç duyulmayacak ortamın sağlanmasıdır. Bu konuda sadece devlete değil belki de devletten daha çok millete görev düşüyor.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Müzik, kültür kimliği olu... - Sayı 117
Asıl Kahramanlık Âfet Önc... - Sayı 116
Temel Sağlam Mı?... - Sayı 115
Yaz Dostum... - Sayı 114
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (118):
DEVLET

Son Eklenen Yorumlardan
 Kıymetli İlkay hocam, metnimi ince ince lezzetlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Kaleminiz var ... fatma pekşen

 Teşekkür ederim değerli dostum Faruk.İlginiz bizi sevindiriyor.... Ekrem Yılmaz

 Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım. Selam ve muhabbetle... Faruk aktı

 Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatım... yasemin olgaçay

 Mükemmel bir yazı. Yüreğinize sağlık. ... Beyza Şen


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Sadık Kalın Yeryüzüne
Ruh ve Musikî
Şef Ne İşe Yarar?
Musikî
Oluklar çift
Musikî Ötesi Haz
"SALKIM SÖĞÜT SUYA KÜSMÜŞ" HİKÂYE KİTABI


Ali Erdal - Şef Ne İşe Yarar?
Ali Erdal - Teşhis
Ali Erdal - Seçimlerin Değerlend...
Kadir Bayrak - Ruh ve Musikî
Necip Fazıl Kısakürek - Musikî
Bedran Yoldaş - Hu Demeye Geldik
Ekrem Yılmaz - Musikî Ötesi Haz
Ekrem Yılmaz - Aç Kapıyı -Yankı-
Ekrem Yılmaz - Tatlı Sızı
Ahmet Mahir Pekşen - Kelebeğin Cesedi
Dergi Editörü - Oluklar çift
Site Editörü - Müzik, kültür kimliğ...
Gönüldaş - Arabeske Methiye
Necdet Uçak - Ne Buldun
Necdet Uçak - Çocuklarımız
Necdet Uçak - Varlık, Yokluk
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı konusu
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Acıyorum - Kabul Ede...
M. Nihat Malkoç - MÛSİKÎMİZİN MEDÂR-I ...
Hızır İrfan Önder - Necip Fazıl
Hızır İrfan Önder - İnanmadın
Ayhan Aslan - Beyaz Şarkılar
Ayhan Aslan - Şarkılar
Ayhan Aslan - Beste
Mehmet Balcı - Yanılmaz
Mehmet Balcı - Olmadım
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
İbrahim Şaşma - Bıçak
Halis Arlıoğlu - MÜSLÜMAN MİLLÎ İRADE...
Halis Arlıoğlu - MEHMET AKİFİN RUHANİ...
Murat Yaramaz - Bölücü
Murat Yaramaz - Kirli
Murat Yaramaz - Abartı
İlkay Coşkun - "SALKIM SÖĞÜT SUYA K...
Özkan Aydoğan - Sadık Kalın Yeryüzün...
Rıdvan Yıldız - Cinnete Davetiye Ter...
İlknur Eskioğlu - O Da Yetimdi
Ayşe Yaz - Postacının Karısı
Osman Akçay - Ney
Nurcan Suer - Haşrolmak
Nurcan Suer - Bir Damla Zerresinde
Emre Aslan - Aşk
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 12188941
 Bugün : 1811
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 589330
 Bugün : 24
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 53
 117. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 6 Ağustos 2023
Künye | Abonelik | İletişim