Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     237 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Bir Şehrin Gözyaşları
Remzi Kokargül

  Sayı: 116 -

Bir Çağlayanlar otağı, bir yeşillikler beldesi büyüleyici iklimi ve sonsuza uyanmış insanıyla Malatya menendi bulunmayan bir cennet köşesiydi... Bir zamanlar bir gökkuşağı gibi bin bir renk cümbüşü altında yaşayan bu şehre denk ikinci bir şehir gösterilemezdi...

Hele, yeşilliklerin korunduğu, bağlarının bahçelerinin ihtimamla muhafaza edildiği bu mübarek şehirde her taraf tıpkı bir “bağ-ı irem” ve her yöre açık bir cennet bahçesi gibi canlı, sımsıcak ve şendi.

Bu tılsımlı Şehir rengârenk güzellikleri ve baş döndürücü ihtişamıyla; içinde yaşayanları öyle büyülerdi ki, âdetâ; onun iklimindeki insanları da, melekleri hatırlatacak mahiyette pırıl pırıl idi. Sokakları¸ camileri¸ okulları¸ çarşısı ve bahçesi ile bir bütünlük kompozisyonu içindeydi.  Yıllardır dillerde dolaşan o meşhur şarkıda da söylendiği gibi; “havasına suyuna, taşına toprağına, bin can feda kıldığımız, her köşesi cennetten bir köşe olan” yer idi…

Fakat. Gün geldi, nazar mı değdi ne.  Bir gece sabaha doğru havada beşaret kokusu bir sis; şehrin bulunduğu mekânlara doğru kayıyor. Sokak ışıkları sarı bir pus gibi titreşiyordu uzakta.

Şehrin batı yakasına ise karanlık ve koyu gölgeler yer yer karabasan gibi çöküyor...

Bir gidiş yönü görünüyor ufukta... Bir dehliz. Bir lâbirent... Bir girdap. Bir vakum.

Yığınlarsa bir illüzyona mâruz kalmış gibi derin uyuyor. Ardından keskin bir ses ve bir çığlık, siren sesinin simsiyah silueti. Bir kara bulut gibi âdetâ kentin bütününü sarmış. Ardı ardına üç ayrı depremle tepetaklak olmuştu her şey.

Deprem; bu kente düşen bir nötron bombası âdetâ; şehri içine alıp yok eden bir kara delik.

Kâinat çapında ayları, yıldızları, güneşleri ağlatan; atomları ihtizaza getirip ürperten; ağaçları kökünden yapraklarına kadar feryat ettiren; kuşlara lânet nağmesi yağdırtan bir tablo…

Manzara tozlu bir resim gibi. Tıpkı bir kâbus gibi.  Dağların, yolların, bağların, bahçelerin üzerinde.

Batı ufkunda bir kükürt dumanı doluyor genzime. Öksürüyorum. Çok uzak mesafeden bakmak bile yetiyor o bölgeye… Pompei felâketi. Sodom ve Gomore, …

Hele çocuklar. Çığlıklar, feryatlar... Can pazarının ortasındayız sanki. Yerle yeksan olan bir şehir.

Ağlayan sadece insanlar değil. Bütün canlılar ağlıyor. Bitkiler¸ ağaçlar bulutlar da ağlıyor.

El açıp yalvarıyorum Yaratan'a; her şeyin bir hayalden ibaret olması için. Ey, merhametliler merhametlisi! Bizler hepimiz, Senin kapının tokmağında boynu bükük kullarınız. Bugüne kadar Senden başka bizi duyan olmadı. Ne bulduk, ne gördükse Sende bulduk, Sende gördük ve Sana inancımız sayesinde, dehşetten, belâdan kurtulduk. Bütün benliğimizle son bir kere daha sana yöneliyor ve af dileniyoruz.

Bir zamanlar hep huzur gürleyen eski günler yerine şimdilerde, ürperten bir sessizlik, çıldırtan bir yalnızlık ve inilti duyuluyor.  İlk günlerde, her şey üstüne üstüne geliyor insanın. Sokaklar, meydanlar, pazaryerleri, dükkânlar, evler, enkaz olmuş yıkılmış.

Şehir bize yabancıdır, şehirden korkar, ürküntüler ve tarifsiz tedirginlikler yaşarız. Tepkiler, sevinçler, gülüşler, her şey ama her şey ilginçtir. Sanki ağaçların yeşili, yaprakların dokusu ilk kez görülür, çiçeklerin kokusu  ilk kez duyulur gibidir.

İradesi kuvvetli olanlar şehri terk edip gitseler de zayıf olanlar mukavemet etmeye çalışıyor.

Kendimi sakladığım şehrin harap olmuş sokaklarında; Ruhumu inleten nağmeler eşliğinde, İstasyon caddesine doğru yürüyorum. Kar yağıyor. Yollar buzlu ve hava çok soğuk içimden bari istasyon garında bir çay içeyim diye iç geçiriyorum. Sonra zihnimde Yahya Kemal Beyatlı’nın  

Kalbimde bir hayâli kalıp kaybolan şehir!

Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!

Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,

Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.

Şiiri geçerken kısa bir ikindi uykusundan uyanır gibi uyandım. Ta ki istasyona varıncaya kadar sürdü bu hal. 

Şimdi tren garındaki çay bahçesinde oturmuş. Yapayalnızım… Demlik çay ısmarladım, istasyona nâzır, bu çay bahçesinde. Zaman geriye sarıyor. Bir Malatya türküsü çalınıyor kulaklarımda. Gözlerime iniyor yeşilin bin türlüsü¸ aklıma vuruyor hatıraların bini… Zaman bulup getiriyor unuttuğum onca şeyi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : yasemin olgaçay    16.05.2023
Yorum : Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatımıyla çok güzeldi .Ben de özür dilerim yeni gördüm daha





 
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Güz geldi kuşlar da gidiy... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (118):
DEVLET

Son Eklenen Yorumlardan
 Kıymetli İlkay hocam, metnimi ince ince lezzetlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Kaleminiz var ... fatma pekşen

 Teşekkür ederim değerli dostum Faruk.İlginiz bizi sevindiriyor.... Ekrem Yılmaz

 Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım. Selam ve muhabbetle... Faruk aktı

 Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatım... yasemin olgaçay

 Mükemmel bir yazı. Yüreğinize sağlık. ... Beyza Şen


Nüfuz plânlaması diye bir şey tutturmuş gidiyorlar.
Ülkedeki kazalar, ihmaller ve terör sebebiyle ölenler hiç hesaba katılmıyor.
İnsanımızda bu ibret almamak, hükümetlerimizde bu beceriksizlik olduğu sürece bırakın planlamayı, nüfusu teşvik etmeleri gerekmez mi?
Yoksa bunca ölüme karşı bu tedbirsizlik, nüfuz planlamacılarının işi mi?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Sadık Kalın Yeryüzüne
Ruh ve Musikî
Şef Ne İşe Yarar?
Musikî
Oluklar çift
Musikî Ötesi Haz
"SALKIM SÖĞÜT SUYA KÜSMÜŞ" HİKÂYE KİTABI


Ali Erdal - Şef Ne İşe Yarar?
Ali Erdal - Teşhis
Ali Erdal - Seçimlerin Değerlend...
Kadir Bayrak - Ruh ve Musikî
Necip Fazıl Kısakürek - Musikî
Bedran Yoldaş - Hu Demeye Geldik
Ekrem Yılmaz - Musikî Ötesi Haz
Ekrem Yılmaz - Aç Kapıyı -Yankı-
Ekrem Yılmaz - Tatlı Sızı
Ahmet Mahir Pekşen - Kelebeğin Cesedi
Dergi Editörü - Oluklar çift
Site Editörü - Müzik, kültür kimliğ...
Gönüldaş - Arabeske Methiye
Necdet Uçak - Ne Buldun
Necdet Uçak - Çocuklarımız
Necdet Uçak - Varlık, Yokluk
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı konusu
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Acıyorum - Kabul Ede...
M. Nihat Malkoç - MÛSİKÎMİZİN MEDÂR-I ...
Hızır İrfan Önder - Necip Fazıl
Hızır İrfan Önder - İnanmadın
Ayhan Aslan - Beyaz Şarkılar
Ayhan Aslan - Şarkılar
Ayhan Aslan - Beste
Mehmet Balcı - Yanılmaz
Mehmet Balcı - Olmadım
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
İbrahim Şaşma - Bıçak
Halis Arlıoğlu - MÜSLÜMAN MİLLÎ İRADE...
Halis Arlıoğlu - MEHMET AKİFİN RUHANİ...
Murat Yaramaz - Bölücü
Murat Yaramaz - Kirli
Murat Yaramaz - Abartı
İlkay Coşkun - "SALKIM SÖĞÜT SUYA K...
Özkan Aydoğan - Sadık Kalın Yeryüzün...
Rıdvan Yıldız - Cinnete Davetiye Ter...
İlknur Eskioğlu - O Da Yetimdi
Ayşe Yaz - Postacının Karısı
Osman Akçay - Ney
Nurcan Suer - Haşrolmak
Nurcan Suer - Bir Damla Zerresinde
Emre Aslan - Aşk
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 12188873
 Bugün : 1743
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 589329
 Bugün : 23
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 53
 117. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 6 Ağustos 2023
Künye | Abonelik | İletişim