Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1020 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu gidiş nereye?
Yusuf Çelikler

  Sayı: 119 -

Pandemi ile başlayan küresel imtihanın ardından yaşadığımız "ikiz felaket" sonrasında şimdi de savaş çanları çalıyor ve Gazzeli mazlumların feryat sesleri yeri ğöğü inletiyor. Esasında bu durum, dışarıda görünen düşmanın kendi gafletlerimizin vücut bulup karşımıza dikilmiş hali olduğu bilinciyle derin bir nefis muhasebesi yapmamızı gerektiriyor.

Edeb timsali atalarımızın en zor şartlar altında bile mücadele ederek bize emanet ettikleri "bizi biz yapan değerlerin" hiçe sayıldığı, manevi değerlerimizin ayaklar altına alındığı, helâl-haram ayrımının gözetilmediği, "modern yalnızlıklar" içinde gayrimeşru yaşantıların arttığı, ahlâklı kalana değil kariyer yapana iltifat edilip bunun marifet olarak görüldüğü, ilim kapısının göz ardı edildiği, şöhrete itibar edildiği, haksızlıklara göz yumulduğu bir dönemden geçiyor.

Sosyal hayattan siyaset meydanına kadar toplumun her kesiminde bir yozlaşma gözlemleniyor. İnançların yaşanmadığı/ yaşatılmadığı bir ortamda içten içe çürüme görülüyor. "İnsan merkezli" olunması gerekirken "menfaat odaklı" bir toplum haline geldik fani dünya bizi nasıl da zehirledi?

Bilgiye ulaşımın kolaylaştığı bir devirde abur cubur malûmatlarla kendimizi avutup ilimsiz irfansız kaldık. Kuraklaşma uyarılarının yapıldığı günlerde zihin ve gönül dünyamız çoraklaştı. Farklı adlandırmalarla meşrulaştırma çabasına girilen faiz bataklığına boğazımıza kadar battık. Kuru bir ekmeğe muhtaç niceleri aramızda yaşama tutunmaya çalışırken sofralardan çöpe karışan ekmekleri, yemekleri gördük. Çoğu kimseler kıt kanaat geçinirken lüks özentisi ile yapılan savurganlıkları, fahiş fiyatlarla alınan son model telefonları ve dahi alışveriş çılgınlıklarına şahit olduk. "Toplumsal cinsiyet eşitliği" adı altındaki sapıklıkla, aile kurumunu sinsice çökertme teşebbüslerini müşahade ettik. Çıplaklığın had safhaya ulaştığı sokaklar, caddeler ve tüm kamusal alanlar en mahrem hallerimizin sergilendiği podyumlara dönüştü.

Günlerimiz argo kelimelerle ve "rep" adı altıdaki küfür dolu, zehir saçan lakırtılarla zayi oldu. Para kazanma hırsıyla hiçbir değeri tanımayan, trafikte bile birbirine tahammül edemeyen bir toplum haline geldik. En kıymetli zamanlarımız; kafelerde, tv karşısında, (sosyal olmayan) sosyal medyada(!) boşa harcanıyor, vaktimiz heba ediliyor.

Stadyumlar, koro halinde küfürlerin edildiği, sinemalar ve dijital platformlar ise "sansürsüzlük" formatıyla ahlâksızlığın yayıldığı şer yuvalarına dönüştü. Koca bir nesil, kolay yoldan para kazanma vaadiyle, ellerindeki tablet ve telefonlardaki oyun uygulamaları, bahis siteleri üzerinden kumarbazlığa alıştırılarak "dijital esaret" altına alındı.

Ekranlara hapsedilmiş, haz ve hız peşinde koşan, emek vermeyen, üretmeyen, şuursuzca savrulan, etkisiz hale getirilmiş bir toplum oluşturuluyor. Rahmani yazılım ile yetişmesi gereken genç dimağlar, casus yazılımlara kaptırılıyor, şeytanî virüslere maruz bırakılıyor.

Hayata yeni adım atmaya hazırlanan genç çiftlere, tek akşamlık eğlence uğruna türlü türlü külfetler yükleniyor. En güzel günlerini yaşaması gereken insanlar büyük bir borç yükünün altında eziliyor.

Bağımsızlığı için düşmana geçit vermeyen ecdad'tan, otobüste yaşlılarına yer vermeyen bir nesile dönüştüğümüzü gözlemliyoruz. Çanakkale'de destan yazan dedelerin ekran karşısında dize getirilen torunlarını büyük bir hicran ile seyrediyoruz. "Maneviyat"ın yerini "Romantizm"e bıraktığı, "Şehvet"in adının "Aşk" konulduğu bir garabeti yaşıyoruz. Lüks rezidanslara sığamazken daracık bir mezara sığacağımızın farkında değil miyiz?

Hakikat'e sırt çevirip ölüm gerçeğini unuttuk ve fecaate giden yollara savrulduk. Bir müddetlik gölgelenme yeri olan dünya hayatı, ebedi hayata tercih edildi. Dünyamızı mamur ederken ahiretimizi harap ettik. Erdemli bir toplumu, ihtişamlı bir medeniyeti ümit ederken derin bir sükut-u hayal'e uğradık. Günübirlik menfaat hesaplarıyla liyakatsiz yığınlar haline geldik. Kur'an ve Sünnet yolundan fersah fersah uzaklaşılıp, Emr-i Peygamberi gözardı edilince hal-i pür melalimiz böyle oldu.

"Asr-ı Saadet"ten "Asrı Tablet"e uzanan bu süreçte, "kapitalizm" belâsından "dijitalizm" illetine sürüklenirken içimiz kan ağlıyor. Kapılar yeni felaketlere ardına kadar aralanıyor.  Feryadımızı sözlerin en güzeli ile sıralayalım. "Fe eyne tezhebun? (Bu gidiş nereye?)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Bu gidiş nereye?... - Sayı 119
Makam-ı Yusuf... - Sayı 115
Ahuzar-ı Yusuf... - Sayı 114
Feryad-ı Yusuf... - Sayı 113
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16371722
 Bugün : 1371
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 701418
 Bugün : 697
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1748
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim