Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     522 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Birinin yerini doldurmak
Zaimoğlu

  Sayı: 120 -

Sanat, edebiyat, bilim dünyasından biri vefat etti mi en sık duyduğumuz cümledir:

–O gitti, şöyleydi, böyleydi, yeri doldurulamaz.

Bazı büyüklerimiz de nev’i şahsına münhasır zat…

Böylelerinin yeri doldurulabilecek biri olsaydı o, zaten “o” olmazdı. O yeri doldurulamayacak biri ise bazı kimselerde bulunmayan hususiyetleri var demektir. O zaman bu cümle bile beyhude olur ki, onun o eşsiz özelliklerinden bahsedilmeli, şayet bu ifadenin bir gerçeklik payı varsa… Yeri niye doldurulamazın altı doldurulmalı o vakit. Şu şu şu özellikleri var, o özellikler şöyle erişilmez, böyle zor erişilir diye gerekçeleri sayılmalı ve hüküm cümlesi yapıştırılmalı: İşte gördünüz, bu şahıs iyi bir yazar, şahane bir şair, eşi bulunmaz bir sanatçı, işinde üstat, kendisi bir dehâ! diye… Böyle anılanların hepsi de elbet yeri doldurulamaz falan değil… Niye? Geriye ne bırakmış ona bakılmalı ve etkisi toplumda ne kadar sürecek bu hesap edilmeli ve gözlemlenmeli. Adam Yunus Emre mi ki tesiri yüzyıllar sürecek veya o yeri doldurulamayacak olan üç gün sonra unutulacak ve adı anılmaz mı olacak?

Milletlere yön verenler var, yaşadığı çağa etki edip sürekliliği olmayanlar var ve bir de şişirilmiş içi kof şahsiyetler var; hepsine tarih ve kamu vicdanı hakkını verir, buna şüphe yoktur. O zaman evvelâ şahsiyetlerden önce onların hayata bakışları, fikirleri, topluma sundukları göz önüne ve değerlendirmeye alınarak bir kıymet hükmüne varılmalı… Bu adam kendini neye adamış ve ne için yaşamış? Buna bakılmalı değil mi? Elbette şahsiyetini de o değerler yoğurmuştur ki asıl kıymeti oradan gelir.

Yunus Emre dedik, başka isimler de sayalım, Doğudan Batıdan: Peygamberler, Güzide insan toplulukları, İmam-ı Azam, Gazalî, İmam-ı Rabbanî, Şeyh Galip, Buda, Tolstoy, Sokrat, Şerkspir, Goethe, Bergson, Marks, Lenin vs.vs. Elbet iz bırakmış daha isimler sayılabilir, onlar odur ve yerleri o mânâda doldurulamaz. Bunlar bir şeye tam inanmış ve hayatlarını o yola serdetmişlerdir. Zaten olmak için önce inanmak lazımdır. O yüzden, bunun kıymetini ifade için Büyük Veli Abdülhakîm Arvasî hazretleri şöyle buyurmuştur:

–İnan da ister bir odun parçasına inan! Yeter ki inan.

İnanmadan hiçbir şey başarılmaz. Hele ardında kimse bir isim bırakamaz inanmadan. İnanmanın ardından da bir hayat görüşü sorgusu gelir. Sen neye inanıyorsun, nizamın, sistemin nedir, ahlâk görüşün nasıldır, diye…

Bu zaviyeden bakıldığında yeri doldurulamayacak adamlar tarih sahnesinde birer tepecik, tepe ve dağ gibi beliriverirler sahnede… Onları unutulmaz yapan değerleri dillerden düşmez ve hep tekrarlana gelirler. Örnek saymaya ne gerek var ve sonu yok gerekçe üretmenin; şu büyük şunu söylemiş, bu kahraman bunu yapmış, şu dahi bunu bulmuş vs… Ve herkes şu anda birçok büyükten birçok söz hatırlar durumda olabilir. İşte onların toplamı ve daha fazlası benim tezimi ispat içindir hep. Onun için Volter şunu demiş, Büyük İskender şunu başarmış, Mevlâna bunu demiş, Sokrat şöyle savunma yapmış diye saymayacağım. O zaman meramım ne, sözü nereye getireceğim? O da şudur:

Bir gönüldaşım dedi ki bana:

–Üstad Necip Fazıl sağ iken hep üretirdi. Dergi çıkarır, gazete çıkarır, kitap yazar, konferanslar verir, gazetelerde muharrirlik yapardı. Yani dergisi sussa, durdurulsa dergi-kitap çıkarır, o olmasa kitap yazar, hepsi dursa bir gazetede çerçevesini çizer. O sağ iken onu takip eden bir kesim vardı. Ve o kesim şimdi bir boşlukta… Öksüz. Elbet onu andıracak bir şeyler yazan çizen var ama, onun doldurduğu alanları onun gibi dolduran yok.

Ne kadar doğru… O boşluğu hep hissediyoruz iliklerimize kadar ama elden ne gelir? Bir Necip Fazıl daha gelmez, nasıl bir Yunus, bir Mevlâna gelmeyecekse…

Bunu yazımın ilk bölümüyle bütünleştirecek olursam, Necip Fazıl yeri doldurulamayacak insanlardan, yazarlardan, şairlerden, dâvâ adamlarından, dâhilerden biriydi. Evet o gelmeyecek, fakat Yunus Emre gibi yaşayacak hep eserleri ve tesiriyle… İddiam o ki, O beklenen Mütefekkirdi. Beklenen sanatkâr ve cemiyetçiliği ile de bir kahraman.

İngilizler her şeylerinden vaz geçerler de Şekspir’inden vazgeçmezmiş. Almanlar ha keza, Goethe’ten vazgeçmez. Bizim de, Üstad’ın ifade ettiği şekilde, milletimizin yetiştirdiği bir büyük mütefekkiri olmadı. Dedi ki:

–Bizde mükemmel kopyacılar yetişti, ama orijinal bir düşünür çıkaramadık: Bir İmam-ı Âzâm, bir Imam-ı Rabbanî, Bir Gazali çapında bir büyüğümüz olmadı.

Şimdi ben sorumu sorup bitiriyorum:

–Acaba öyle mi? Yani halâ öyle mi, o çapta bir büyük halâ yetişmedi mi bizde? Doğunun veya Batının dehaları ile mukayese edilecek ve hattâ onları çok aştığını söyleyebileceğimiz bir büyük mütefekkirimiz, dehamız yok mu bizim? Bazıları bazı alanlarda, belli sahada büyükler ve eserleri onları büyük yapmaya yetiyor. Ancak hem her yönüyle fikir ve sanatta boşluk bırakmadan eserler veren ve onun her türlü mücadelesini yapan ve fikriyatının örgüsünü ören ve gençliğini yoğuran bu adama ne sıfat verelim?

MÜSLÜMAN TÜRK İÇİN NECİP FAZIL İSMİ NE İFADE EDİYOR?


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Seni bilsinler... - Sayı 120
Üstad Necip Fazıl etrafın... - Sayı 120
Birinin yerini doldurmak... - Sayı 120
Batı muradına erebildi mi... - Sayı 119
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (122):
Tarih boyunca izlediği politikalar, güncel meselelerde takındığı tavır çerçevesinde, doğu medeniyetinin aslî unsurlarından İran'a bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Tüm gazetelerimizin toplam tirajı, 70milyon nüfusa karşılık, 3,5 milyon…
Elâlemin memleketinde tek gazete bile çift rakamlı tiraja sahip. Mesela Japonya’da günde 13 milyon satan gazete var.
Bizde nüfus artıyor, gazete tirajları yerinde sayıyor, hattâ azalıyor. Demek ki “basın” diye piyasaya sürülen kâğıt parçalarına millet güvenmiyor. Bu güvensizliğe rağmen basından ödleri kopanlara yazıklar olsun!
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Anlam peşinde
Bizim olmayan gemide kaptan olmak
Kırk gün bir ölüyü bekleyeceksin
Olacak
Seni düşünürüm


Ali Erdal - Anonim eserlerin kıy...
Ali Erdal - Sıradan bir filme bu...
Ali Erdal - Kırk gün bir ölüyü b...
Ali Erdal - Kırk
Necip Fazıl Kısakürek - Kıraat kitabı
Ekrem Yılmaz - Derinlik
Ekrem Yılmaz - Yapamıyorsan hayal e...
Ekrem Yılmaz - Kürtlerin PKK ile im...
Dergi Editörü - Çare
Site Editörü - Anlam peşinde
Necdet Uçak - Niye döktün gözyaşım...
Necdet Uçak - Olacak
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Malazgirtin aslanlar...
M. Nihat Malkoç - Anadolu Türk masalla...
Ayhan Aslan - Yamyam
Mehmet Balcı - Şimdi
Mehmet Balcı - Dönemem
Ahmet Çelebi - Gazzeli çocuğa
Halis Arlıoğlu - Parlamenter sistem v...
Halis Arlıoğlu - İçimde bir yara var
Murat Yaramaz - Artık yeter
Murat Yaramaz - Masal
Mevlüt Yavuz - Sanma ha!
Cemal Karsavan - Seni düşünürüm
Heybet Akdoğan - Gülsema
Emine Öztürk - Hapis
Zekeriya Yılmaz - Bıraktın
Mehmet Ali Metin - Doğu ve Batı’nın hik...
Yaşar Akyay - Bizim olmayan gemide...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14297846
 Bugün : 203
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 624563
 Bugün : 2
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 87
 121. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim