Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     821 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

KELİME HARCIYLA SÖZ ABİDELERİ İNŞA ETMEK YAHUT Necip Fazıl’ın şairliği
M. Nihat Malkoç

  Sayı: 120 -

Türk şiirinin köşe taşlarından biri olan Necip Fazıl'ın şiire başlayış hikâyesi hayli enteresandır. Onun şair olmasında annesi Mediha Hanım'ın etkisi çok büyüktür. Necip Fazıl bununla ilgili şöyle der: “Şairliğim on iki yaşında başladı. Bahanesi tuhaftır: Annem hastanedeydi. Ziyaretine gitmiştim... Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter... Bitişikte yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde... Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp: ‘Senin, dedi; şair olmanı ne çok isterdim!’ Annemin dileği bana, içimde besleyip de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi göründü. Varlık hikmetimin ta kendisi... Gözlerim hastane odasının penceresinde, savrulan kar ve uluyan rüzgâra karşı, içimden kararımı verdim; ‘Şair olacağım!’ Ve oldum.”

Necip Fazıl Kısakürek şiire dair görüşlerini Çile kitabının sonuna eklediği "Poetika"da tafsilatlı olarak açıklar. Bu aynı zamanda İdeolocya Örgüsü'nün Şiir ve Sanat Bölümü'dür. Şairler içerisinde onun kadar geniş poetika sahibi yoktur. Çile'nin sonuna eklenen Poetika tam 26 sayfadır. O, “Poetika”sını on dört başlık altında kaleme almıştır. Onun şiir ve şaire bakış açısını ortaya koyan bu başlıklar şöyle sıralanabilir: 1. Şair, 2. Şiir, 3. Şiirde Usul, 4. Şiirde Gaye, 5. Şiirin Unsurları, 6. Şiirde Kütük ve Nakış, 7. Şiirde Şekil ve Kalıp, 8. Şiirde İç Şekil, 9. Şiir ve Cemiyet, 10. Şiir ve Hayat, 11. Şiir ve Din, 12. Şiir ve Müspet İlimler, 13. Şiir ve Devlet, 14. Toplam. Bunlar ayrı ayrı başlıklar hâlinde ayrıntılı biçimde tek tek açıklanmıştır.

Necip Fazıl, şiire ulvî anlamlar yükler. Şairleri yüce bir konuma yerleştirir. Ona göre şair, Allah’la insan arasında “gaibi kurcalayan çilingir”dir. "Ben şairim, gâibi kurcalayan çilingir;/Canlı cenazelerin başında Münker- Nekir…" beyti bunun dayanağıdır.

Necip Fazıl'a göre "Şiir mutlak hakikati arama işidir.... Mutlak hakikat Allah'tır. Şiir Allah'ı sır ve güzellik yolundan arama işidir. " "Anladım işi, sanat, Allah’ı aramakmış; Marifet bu, gerisi yalnız çelik- çomakmış…" mısrası Üstad'ın şiire bakışını özetlemektedir.

Necip Fazıl Kısakürek, ilk şiirlerini ‘Yeni Mecmua’ adlı edebiyat dergisinde yayımlamıştır. 1925'te ilk şiir kitabı olan Örümcek Ağı'nı çıkarmıştır. Ardından çok ses getiren 128 sayfalık "Kaldırımlar" şiir kitabı okurla buluşmuştur. Bu kitap aylarca konuşulmuştur. Üçüncü şiir kitabı olan "Ben ve Ötesi" çıktığında o, şöhretinin zirvesindeydi.

Saf (öz) şiir anlayışının en büyük temsilcilerinden biri olan Necip Fazıl modern dünya insanının metafizik kaygılarını, arayış ve bunalımlarını yansıtan şiirler kaleme almıştır. Onun şairliğini iki döneme ayırarak incelemek, onu doğru anlamak açısından daha mantıklı olur. İlk döneminde henüz İslâmî duyarlılığa sahip değildir. Hayata sosyalist bir pencereden bakmaktadır. Maddeciliğin etkisinde kaldığı bu dönemin ruh hâli şiirlerine de yansımıştır. Örümcek Ağı’ndaki “Gece Yarısı”, “Boş Odalar”, “Ayak Sesleri”, “Çan Sesi” şiirleri onun korku, yalnızlık ve ölüm endişesiyle bezenmiş ruh hâlini ele veren şiirlerdir. Metafizik endişenin ve korkunun izlerinin sürüldüğü "Kaldırımlar" şiiri bu dönemin en değerli edebî mahsulüdür. Onun içindir ki şair ömrü boyunca "Kaldırımlar Şairi" olarak anılmıştır.

Necip Fazıl şiirlerini millî ölçümüz olan heceyle yazmıştır. Aruza ve serbest şiire uzak durmuştur. Çünkü o, şiiri mânâyla âhengin uyumu olarak görmüştür. Onun kaleminden çıkan hece vezinli şiirler, derinlik ve sanat değeri bakımından gidebileceği son noktaya gitmiştir.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Abdülhâkim Arvasî'yle tanışmasından  sonra dünya görüşü değiştiği için bundan sonra kaleme aldığı şiirlerin de muhtevası tamamen değişmiştir.

Cumhuriyet dönemi şiirimizin şahikalarında dolaşan Necip Fazıl'ın şiirlerinin en önemli özelliği kurgu olmamasıdır. O, yaşadığını yazmıştır. Bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy'a benzemektedir. Söz konusu iki şairin bu kadar çok sevilmelerinin sebebi de bu olsa gerek.

Necip Fazıl, henüz Hakk ve hakikat yolunu bulmadan, onu o yola revan eyleyen Abdülhâkim Arvasî'yle tanışmadan evvel sol kesimler tarafından yere göğe sığdırılamayan bir şairdi. Varlık dergisinin kurucusu ve yazarı Yaşar Nabi Nayır onun için "Bir mısraı bir millete şeref vermeye yeter" sözünü söyleyerek onun birinci dönem şiirlerini ve hayatını övmüştür. Üstad bu söze karşılık şöyle demiştir: "Bu söz benim iman tarafım belli değilken, o hengâmede, bugünkü düşman cephesinin en kodaman kalemlerinden biri tarafından hakkımda kondurulmuş teşhistir.Yarabbi; nezdinde kendimi, en aşağı müminlik mertebesinin, ancak ayak tozlarını silmeye memur bir dereceye bile layık görmeyerek, böyle bir iddiadan kemiklerim ürpererek kaydediyorum; Sadece senin dininden, hak olan yolundan, tek olan kapından nefret ettikleri için nefret edilmek, bana ne muazzam payedir. Bu payeyi bana sen, hayatım ve bütün insanların hayatı gibi meccanen, yoktan, tek liyakat ve istihkakım olmadan verdin ve benim ağzımla değil, düşmanlarımın lisanıyla izhar ettin. Artık ben nasıl susabilirim.” Fakat Üstad, İslâm'la tanışınca "Necip Fazıl sanatına yazık etti" demişlerdir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazze, ümmetin imtihanıdı... - Sayı 126
Gördüm seni, gördüm katil... - Sayı 126
Çocuk olmak... - Sayı 125
Filistindeki çocuklar... - Sayı 125
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Nesl-i muazzez
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Ehl-i gönül
Vesâyet savaşları


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16276729
 Bugün : 412
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 691987
 Bugün : 9
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 108
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim