|
Yahudi (Terkip ve Teşhis) Necip Fazıl Sayı:
126 -
 Yahudi hakkında kalın çizgilerle belirttiğimiz üç tahlil yazısından çıkarılacak ve bugüne tatbik edilecek terkip ve teşhis hükmü şöylece özleştirilebilir:
Yahudi, her zaman olduğu gibi, birdenbire göz plânında nazara çarpmasa da bugün insanlığın en büyük belâsı olmakta devam ve belki de bu belânın zirve noktasını teşkil etmektedir.
Üçüncü dünya harbi onun yüzünden çıkabilir.
Etrafını çevreleyen 50 milyonu aşkın Arap çemberinin kıstırıp boğamadığı Yahudi bir nevi petrol gözcüsü ve strateji nöbetçisi olarak Arap ve İslâm ağacının gövdesine kakılmış mâdenî bir kazıktır; ve Kıbrıs isimli “batmaz uçak gemisi”nin vereceği işaretle Bakü’den Libya’ya kadar bütün petrol sahasının havadan kontrolünü sağlamak ve hususiyle Rusya’yı en hassas yerinden vurdurmak avantajındadır. Eğer İran, Rus tesirine kapılacak olursa o da aynı kontrol sahasına İsrail yoluyla eklenecek ve hattâ bu âkıbet belki de üçüncü dünya harbine ve kapitalizma-komünizma düğümünün çözülmesi hareketine yol açacaktır.
Bu dâvanın küçük kurmay heyeti İsrail’de, büyüğü de Amerika’dadır.
Türkiye’ye gelince, yine yahudi plânı gereğince bu vatanın 1918 şartlarından beter hale getirilmesi hedef tutulmakta ve bu gaye uğrunda madde ve ruh yönünden kaç türlü iflâs vasıtası varsa hepsi birden çalıştırılmaktadır. Bugün Türkiye’de kâğıt, gazete, kitap, ilâç, dil, kültür, üniversite, profesör, petrol, yedek parça, intihar sanayileşmesi, kıymet ihtilâli, ruh ve ahlâk iflâsı olarak bütün meselelerin gerisinde, ismiyle veya tesiriyle yahudi dehâsı payanda kurmuş bulunuyor.
Bugün Ulu Hakan Abdülhamit Hân’ın Yahudilik temsilcisi (Hertzel)e karşı, 150 milyon altun lira mukabilinde de olsa kurabiye kadar olsun toprak vermeyi reddetmesindeki hikmet, keramet çapında tecelli etmiştir.
Bu belânın çaresini Arap ve İslâm dünyasının önüne düşerek veya bu dünyayı peşimize takarak aramak, ona göre (aktif) ve şahsiyetli bir politika takip etmek ve bu arayıcılığın yeni idare ve rejimini getirmek, vücut hikmetimizin başı olmuştur.
Ya bu deve güdülür, ya bu diyardan gidilir.
(25 Aralık 1978; Çerçeve 6, 303. sayfa)
|