Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2768 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Eğitim sistemimiz
Fatih Öncü

  Sayı: 71 - Ocak / Mart 2012

Geçen sayıda, nüfus büyüme hızı kapsamında Avrupa'da, Ortadoğu’da yaşananlara farklı bir yorumda bulunmuştuk. Aynı konuda Türkiye ile alâkalı da bir değerlendirmede bulunmuştuk. Bu yazımızda, Türkiye'deki nüfus artış hızını etkileyen nedenlerden biri olan, eğitim sistemini işlemek istiyorum.

Nüfus artış hızını etkileyen sebeplerden bir tanesi, gençlerin hayata geç atılması demiştik. Bunun da en büyük sebebi, uzun bir eğitim sürecinin olmasıdır. İyi bir gelecek için herkesin üniversite okuması gerektiği kanısı, oy için açılan yeni üniversitelerle, öğrenci kapasitelerinin yakında, liselerden mezun olacakların sayısını geçecek olması, gençlerin hayata geç atılmalarına sebep olmaktadır. Gençlerin, eğitim hayatından sonra iyi bir iş edinip, kendilerini evliliğe hazır hissedene kadar nerdeyse ömrün yarısı olmakta, bu yaştan sonrada ancak bir veya iki çocuk sahibi olabilmekteler. Hayırdır; üniversiteler kapatılsın mı demek istiyorsun, diye sorabilirsiniz…

Türkiye'de eğitim sistemi her dönemde tartışıla gelmiştir. Her yeni gelen iktidar, sistemde bazı yenilikler yapmasına rağmen, yapılan bunca denemeler esaslı bir düzelmeyi sağlamamıştır. Hattâ bu yenilikler, sistemde tehlikeli bir yozlaşma meydana getirmiştir. Eğitimde okulların önemi azalmış, yerini birer para tuzağı haline gelen dershaneler almıştır. İyi bir eğitim sisteminin olduğu ülkede, dershanelere ne ihtiyaç vardır? Hiç düşündünüz mü?..

Son yapılan düzenlemelerle, sınıf geçme derdi kalmayan öğrenciler, tamamıyla sorumsuz yetişmekteler. Acilen eğitim ve öğretim sisteminin kökten yenilenip, daha kısa zamanda daha etkili bir başarının yakalanması gerekmektedir. Sistemin, statik (durağan) konumdan, dinamik (hareketli) bir yapıya dönüştürülmesi ve eğitimin dört duvar arasından çıkarılması gerekmektedir.

İnsan karakterinin % 70-80'inin oluştuğu ilk 8 yaşına kadarki süreçte, çocuklara ahlâk, kültür, çevre ve toplumsal yaşam gibi konular öğretilmelidir. Daha anlaşılır bir izahla, ilköğretim ikinci sınıfın sonuna kadar çocuklara okuma yazma haricinde, kendi kültür ve ahlâk değerleri, çevre bilinci ve toplumsal yaşam kuralları uygulamalı olarak öğretilmelidir. Diğer derslere üçüncü sınıftan itibaren yer verilmelidir. Eğitim sadece matematik, fen, coğrafya ve kuru bir tarihten ibaret değildir. Asıl amacı ahlâklı, kültürlü ve sağlam karakterli bireyler yetiştirmektir. En azından olmalıdır. Ayrıca resim, müzik gibi dersler daha ciddiyetle ele alınmalı, o derslerde geçen zaman, boş zaman olarak görülmemelidir. Çünkü bir toplumun sağlam bir medeniyet inkişaf ettirebilmesi, sanata da yeterince değer vermesiyle olur.

Özellikle dördüncü sınıftan sonra, ders sayısı artırılmalı ve yarım gün olayı kaldırılmalıdır. Altıncı sınıftan itibaren, öğrenciler yeteneklerine göre yönlendirilmeye başlanmalıdır. Okumaya yeterince kabiliyeti olmayan öğrenciler, sekizinci sınıftan sonra, günümüzde çıraklık eğitimi gerektiren iş dallarında, yine çıraklık eğitim merkezlerinin nezaretinde, çalışmaya başlamalıdır. Teknik ve meslekî eğitime yönelenler, yerine göre bir veya iki sene daha okuyup hayata atılmalıdır. Okul hayatında başarılı olup, ilerleme istidadında olan öğrenciler, istidadına göre üniversitelere geçmeliler. Üniversitelerdeki eğitim sistemi de çok daha hareketli olmalıdır. Kitabî bilgiyle sınırlı kalınan dersler, uygulamalı hale gelmelidir. Hattâ temel dersler haricindeki dersler, yerine göre staj veya iş hayatına atılarak öğretilmelidir.

 Eğitimde okulun etkisinin artması ile öğrencilerin tüm tatillerini ve velilerin parasını çalan dershanelere, hayatımızda yer olmayacaktır. Tüm bu eğitim sürecinde, öğrenciler 20'li sayılardaki sınıflarda ders yapmalıdır. Okul ve öğretmen açığını, işlevi biten liseler ve dershanelerden açığa çıkan hocalardan fazlasıyla karşılamak mümkün olacaktır.

Daha etkin ve hızlı bir eğitimden sonra hayata erken atılacak olan gençler, bu sayede daha erken evlenme imkânı bulacaktır. Bu da nüfus artışını olumlu yönde etkileyecektir. Hattâ sadece bununla da kalmayacak, son yıllarda genç nüfusun azalmasıyla meydana gelen işçi açığını kapatmada iki yönlü büyük etkisi olacaktır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
ESRÂR... - Sayı 93
İşsizlik mi, işçisizlik m... - Sayı 71
Eğitim sistemimiz... - Sayı 71
Farklı Bakış... - Sayı 70
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Nüfuz plânlaması diye bir şey tutturmuş gidiyorlar.
Ülkedeki kazalar, ihmaller ve terör sebebiyle ölenler hiç hesaba katılmıyor.
İnsanımızda bu ibret almamak, hükümetlerimizde bu beceriksizlik olduğu sürece bırakın planlamayı, nüfusu teşvik etmeleri gerekmez mi?
Yoksa bunca ölüme karşı bu tedbirsizlik, nüfuz planlamacılarının işi mi?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15718660
 Bugün : 1790
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656412
 Bugün : 325
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim