Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3796 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Namık Kemal'in suçu neydi?
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 78 - Ekim / Aralık 2013

Böyle bir soru, dizi enflâsyonuna  uğrayan televizyon dünyamızdaki bir diziyi hatırlatsa da isminden etkilenmemekle birlikte konunun toplumsallığı açısından dizi adı sorusuyla benzerlikler taşımaktadır. Soru'nun oluşumunda ve verilebilecek cevaplarda her ikisi de toplumsal olgu ve oluşumlar içerir.

Namık Kemal'i genel çoğunluğumuz lise ders kitaplarında 'Vatan yahut Silistre' adlı -ki edebiyat kitaplarında uzunca bölümleri yer alırdı- tiyatro eseriyle tanırız.

Namık Kemal eserleriyle, yazılarıyla bizde 'hürriyet' ve 'vatan' kavramlarını ilk defa gündeme getiren bir şair ve aydınımızdır.

'Vatan yahut Silistre' adlı eseri edebi yön olarak biraz  zayıf ve basit kalmakla birlikte ilk defa 'vatan' ve 'millet' kavramlarını dile getirmesi açısından önemlidir. Basitliğine rağmen o günkü şartlarda sahnelenmesi büyük etki yaratmıştır. Zaten ne olduysa bu oyunun  1 Nisan 1873 tarihinde Gedikpaşa Tiyatrosu'nda Güllü Agop kumpanyası tarafından sahnelenmesinden sonra olmuştur. Tiyatroyu izleyenler oyunun yazarı Namık Kemal'e beklenmedik bir ilgi ve alâka göstermişlerdir. Devamında ‘İbret gazetesi’ bu oyunu ve halkın ilgisini yayınlarıyla gündemde tutmuştur.

'Vatan' ismiyle yazdığı bu oyunda Namık Kemal, o güne kadar dile getirilip kullanılmayan vatan kavramını, vatan sevgisini, vatan için kendini feda etmeyi, milliyet ve milletin önemini anlatır. Okuduğumuzda bizleri de bu kavram ve duygular açısından derin bir şekilde etkileyecektir. Basitliği bozulmadan bir senaryoyla filme alınsa bu film gişe rekorları kıracaktır.

O halde böyle güzel duygu ve düşünceleri ifade eden bir eserin yazarı tiyatroda sahnelenmenin devamında niçin tutuklanıp Magosa'ya sürgüne gönderilmiştir? Diğer ifadeyle Namık Kemal'in suçu neydi?

Burada öncelikle dini değerler ağırlıklı Osmanlı toplumunun 'lale devri'yle birlikte devlet eliyle 'batılılaşmaya' başladığı siyasal ve toplumsal gerçeğini hatırlatmakta fayda var. Devletin 'batılılaşma' egzersizleri sonuçta 'tanzimat dönemini' doğurmuştur. Namık Kemal 'Tanzimat döneminin' yetiştirdiği bir aydındır. Tanzimat yaklaşımları da yetmemiş ve bazı yeni yetme aydınlarımız özellikle yönetimde daha fazla özgürlük, hürriyet bugünkü ifadeyle demokrasi istemişlerdir. Tanzimat uygulamalarına rağmen Batıya karşı konumumuzda çokta fazla bir şey değişmemiştir. Bu gerçek karşısında bazı aydınlar devlet yönetiminin daha çok hürriyetler sunmasını, özgürlüklerin genişletilmesini, Osmanlı Sultanı'nın yetkilerinin azaltılmasını bir çözüm olarak sunmuşlar ve bu da bilindiği gibi 'meşrutiyetlerin' ilânlarıyla sonuçlanmıştır.

Yönetimde hürriyet ve özgürlük isteyenler ve bunu siyasal alana taşıyanlar içlerinde Namık Kemal'in de bulunduğu 'Yeni Osmanlılar'ı oluşturmuşlardır. Bunlar faaliyetlerini sürdürebilecek ortamı ancak Avrupa'da bulabilmişlerdir. Namık Kemal, devlet yönetimini hürriyet açısından eleştiren yazıları nedeniyle devlet göreviyle İstanbul'dan uzaklaştırılmak istenmiştir. O bir Yeni Osmanlı olarak devlet görevi almak yerine Avrupa'ya adeta kaçmıştır. Ancak grupta bir süre sonra çıkan anlaşmazlık nedeniyle yurda dönmenin en iyi alternatif olduğunu görmüştür. Tabir caizse Namık Kemal, sivri dilli birazda cesur ve sözünü esirgemeyen bir yazardır. Bu tabiatı gereği yönetimi hep eleştirmiştir.

Tiyatronun sahnelenmesinden sonra olay biraz daha siyasallaşınca yönetim, o günkü 'eleştirel(muhalif) medyanın' önde gelen isimlerini toparlayıp yayınlarına da son vererek sürgünle İstanbul'dan uzaklaştırmıştır.

Ama devlet, bugünün aksine o gün yetişmiş insanına her ne olursa olsun değer vermiştir. Abdülaziz'in kanlı bir darbeyle devrilmesinden sonra tahta çıkan Sultan V. Murat zamanında Namık Kemal affedilerek İstanbul'a dönmüştür.

Zannedilenin aksine Namık Kemal'i sürgüne gönderen Sultan II. Abdülhamit değildir. Aksine Abdülhamit, Namık Kemal'i 'meşrutiyet' ilanında ona değer ve önem vererek anayasayı hazırlayacak ekibe almıştır.

Namık Kemal, kayıtsız şartsız batılılaşmayı kendine hedef edinmiş Osmanlının haylaz, heyecanlı, söz dinlemez 'Yeni Osmanlı' çocuğudur. Bu yapısı, Sultan Abdülhamit tarafından anayasa göreviyle taltif edildiği halde bunu görmeyip hararetli hürriyet duygusuyla Abdülhamid'i açıkça eleştiren hatta tehdit eden şiirini mecliste okumasını sonuç verir.

Abdülhamit buna karşılık koruyucu devlet yaklaşımıyla bu değerli insanını sürgüne değil devlet göreviyle İstanbul dışına gönderir.

Devletin kendine bu yaklaşımı karşısında zaman içinde Namık Kemal, bazı şeyleri  anlamış olmalı ki o zaman devlet politikası olan 'İslam Birliği'nin önemini dile getirdiği 'Celalettin Harzem Şah' oyununu yazar. Bundan dolayı Abdülhamit tarafından taltif edilir.

Bulunduğu görevlerde devlet ve halk adına önemli ve büyük hizmetler yapar. Kendi isteğiyle görev aldığı 'Sakız Adası'nda maalesef genç denecek yaşta hayat süresi sona erer.

Gelibolu'da gömülme arzusunu öğrenen Padişah II. Abdülhamit,   naaşını Gelibolu'ya naklettirir. Bolayır'da Orhan Gazi'nin oğlu Şehzade Gazi Süleyman Paşa'nın türbesinin yanına gömülüdür. Birkaç yıl sonra Sultan Abdülhamit bir türbe yaptırır. Türbenin planını Tevfik Fikret çizer.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Göbeklitepe’de Hz. İbrahi... - Sayı 124
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Peygamberimizi, bizim O na mesafemizi,içinde bulunduğumuz gafletten çözüme giden yolları anlatan "Gü... Ayşe Eroğlu

 ALLAH SELAMET VERSİN HOCAM BU... Behçet Eroglu

 Elinize gönlünüze sağlık. Bâki selâm ve dua ile...... Naci Eroğlu

 Selâm ile...... N. Eroğlu

 Yazınız durumun tespitini yapmış ve doğru tespittir tarihi gerçeklikler ile de uyumludur. Lakin bizd... Hüseyin yaman


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gül kokusu
Meçhule hitap
Gelecek sayı (127) konusu
Korkaklar
Hâramiler


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16413315
 Bugün : 155
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 706302
 Bugün : 8
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 244
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim