Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2930 kez okundu.     4 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Küheylânın bestesi
Remzi Kokargül

  Sayı: 85 - Temmuz / Eylül 2015

Fırat nehrinin kuzey yamaçlarında; kar fırtınalarının birinin bitip, birinin başladığı bir dağ var. Adını çok duyduğum ve en sevdiğim dağ. Aradım, didik didik etmiştim bütün haritayı. Mavilerde yüzmüş, yeşillerde koşmuş, kahverengilerde yürümüştüm. Büyük bir kısmı kahverengiye boyanmıştı.

Yaz sıcaklarında kendimizi kollarına bıraktığımız, koynunda tatlı düşler gördüğümüz…

Gönüllere huzur salan manzarası, rengârenk tepeleri, baygın korulukları, çağıltılarla akıp giden çayları dalga dalga köpürür ve yıldızlarla selâmlaşırdı… Güneşten gelen ışık dalgalarını bir ninni gibi algılar ve beşik gibi sallanırdı...

Mevsim yine, kış gibi kıştı. Her yer bembeyaz karla kaplı hava çok soğuk. Dağın başında bulutlar dizili salkım salkım, kar bulutları ipil ipil çiselemeye başladı. Ah! O karlar, o müthiş fırtınalar neydi öyle. Üzerinden esen hırçın rüzgârlardan kendisine dökülmüş soğuklarla buza tutulmuştu. Çıldırmış soğuk rüzgârlar dağın yüzünde patlar, üzerindeki beyaz elbisesini şişirir ışıl ışıl parlıyordu onca sisin, dumanın içinde. Bu tablo, günbatımı, hattâ gecenin çökmesi gibi bir durumdu. Gümüş kuşlar, altın üveyikler birden kayboldu. Bir çöl sessizliği, bir sahra yakıcılığı, bir Tih kavuruculuğu her tarafı sardı ve kuruttu.

Çok geçmeden bir gürültü koptu. Her yer sarsılıyordu. Aman Allah’ım neler oluyordu. Penceremden izledim beyaz bir küheylân; Martı gibi yükseldi yükseldi kondu dağa, Öyle bir küheylân ki şahlanışında yer gök inledi. Yeleleri al aldı. Rengi kızıl şafakları hatırlatıyordu. Parlaktı bedeni; tıpkı bir üveyik gibi koşmuyordu âdetâ uçuyordu. Dağın başı bir anne eliyle okşanmış kızgın bir çocuğun sükûnetine kavuşmuştu. Uğultunun sakinleşmeye başlamasıyla birden sahne değişti ve ışığa kapanmış siyah bulutlar gökten çekilir oldu. Güneş sanki bütün göklerin, bütün bir yeryüzünün sıcaklığı ve sevgisiyle dağa odaklanmıştı.

Küheylân, dağda mıydı, havada mıydı; yıldızlarda mı, yoksa yerde miydi, belli değildi.

Sanki bulutların da ötesinden geliyordu. Yeleleri rüzgârla dalgalanıp, nasıl da sakin sakin süzülüyordu.  Ne kadar da ince saf ve güzeldi. Yıldızlar dökülüyordu gökyüzünden. Sanki pamuktan daha beyazdı. Yok yok! İnan onlardan bile daha güzeldi.

Benim sevgili küheylânım Rabbim seni ne de güzel övmüş böyle. Ah bir bilsen...

“Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara orada bir topluluğun tâ ortasına girenlere and olsun”... (Âdiyat 1-2-3-4-5)

Artık her yerden bahar çiçekleri tebessüm etmeye durmuştu. Her köşe bucakta tamburlar, sazlar diriliş sedasını yaymaya başladı her yöne. Sazı vuran iyi vurmuş, akort edip kuran iyi kurmuş... İnlemiş dört bir bucak bu nağmeden... Ve Küheylân bestesi çağıl çağıl çağlamış dünyanın dört bir yönünden... Kor gibi dağ nedense şimdi daha da kırmızılaştı. Fakat bu kızarmış bir gül ve şafak rengiydi. Şimdi alevden yeleleri havada kıvılcımlar saçarak savrulan bu simge varlık bulutlara değen başıyla bir ümit âbidesi gibi ruhlara coşkunluk veriyordu.

Milletimiz tarih boyunca ata bir kutsal varlık gözüyle bakmıştır. Efsane ve destanlarımızda at, gökten inmiş kanatlı bir varlık olarak tasvir edilmiş, çoğu kez yaptıkları bakımından kahramanla eşdeğerde görülmüştür. Bu duygu ve düşünce ortaklığı Y. Kemal’in mısralarına şöyle yansır:

Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla

Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla

Bugün cennette gülleri açmış görürüz de

Hâlâ o kızıl hatıra titrer gözümüzde.

Derler ki. Herkesin harcı değildir onunla dostluğa girmek. Dostluğundan emin olmadığı, huyunu suyunu bilmediği birine yüz vermez o; fakat tanıdı, sevdi mi insanı, inandı mı dostluğuna, yüz metreden, halleşmeye can atar. Adı ne olursa olsun, boylusu boslusu, alımlısı; bastıbacağı, çelimsizi, hepsinin sevilecek bir yanı, kulak verilecek bir öyküsü vardır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Fatih Özbudak    26.08.2015
Yorum : "Polyushka Polye" bu muhteşem fon eşliğinde öyle güzel gitti ki eseriniz. Selam ve kalbi sevgimle yüreğinize.




Ekleyen : yağmur olgaçay    25.08.2015
Yorum : Düş gibi bir yazı. Hayal gücünüzün ve kelime hazinenizin zenginliğine hayran kalmamak imkansız. Kutlarım Remzi Bey değerli yürek emeğinizi. Selam ve sevgilerimle.




Ekleyen : Adem Ergin    24.08.2015
Yorum : Kutlarım Remzi bey yetkin kaleminizi.




Ekleyen : Eşref Demir    20.08.2015
Yorum : Ahh be usta. Soluk soluğa okudum.Her yönüyle muhteşimdi. Hayranım inanın kaleminizin yetisine sayın hocam.Yine mükemmel akıcılığıyla,, bambaşka dünyaların kapılarını ardına kadar açıp buyur ettiniz. Teşekkür ederim





 
Çoban çeşmesi... - Sayı 122
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Temmuzda yaşamak zemheriyi
Çocuk, sevginin ürünü...
Annesi gül koklasa ağzı gül kokan çocuk
Filistindeki çocuklar
Çocuklar bizim geleceğimiz (mi)?
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
Bin Karınca Duası


Ali Erdal - Büyük depremin öncül...
Ali Erdal - Yolculuk
Kadir Bayrak - Çocuk toprak gibidir
Necip Fazıl Kısakürek - Necip Fazıl’dan çocu...
Ekrem Yılmaz - İçimizdeki çocuk ölm...
Ekrem Yılmaz - Çocuk
Ekrem Yılmaz - Sınırlar ötesinde
Dergi Editörü - Annesi gül koklasa a...
Site Editörü - Çocuklar bizim gelec...
Necdet Uçak - Ahlâk bozuldu
Necdet Uçak - Ali ile Barbaros
Kardelen Dergisi - Kardelen’den haberle...
Kardelen Dergisi - Hâlâ ve her şeye rağ...
M. Nihat Malkoç - Filistindeki çocukla...
M. Nihat Malkoç - Çocuk olmak
Hızır İrfan Önder - Gurbetin ocağı harlı...
Zaimoğlu - Vasıtasız erdirici
Halit Özdüzen - Yozlaşan toplumlar
Mehmet Balcı - Yardımseverlik
Mehmet Balcı - Sitem
Ahmet Çelebi - Anladım
Kubilay Ertekin - Senirkent Faciası ha...
Halis Arlıoğlu - CHP’nin bu millete y...
Ahmet Değirmenci - Yangından artakalan
Ahmet Değirmenci - Özür
Ahmet Değirmenci - Otuz yıl
Murat Yaramaz - Özür
Murat Yaramaz - Kirli
Gözlemci - Hadiselere bakış
Cahit Ay - Muhasebe
Cahit Ay - Anlaşma teklifi
Cemal Karsavan - Ve çamaşır ipinde sa...
Heybet Akdoğan - Sekülerizm ve İslâm
Osman Akçay - Çocuklar oynasın
Bekir Oğuzbaşaran - Nev gazel
Yaşar Akyay - Çocuk, sevginin ürün...
İbrahim Durmaz - Çocuk ve kuş
İbrahim Durmaz - Çocuğum
Saltuk Buğra Bıçak - Temmuzda yaşamak zem...
Mustafa Kozlu - Gül kokusu
Esra Çakan - Zaman diriyken kıyme...
Uğur Utkan - Satuk Buğra Han efsa...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15950162
 Bugün : 1972
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 671548
 Bugün : 106
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 460
 125. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim