Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1518 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

(-ins)den bugüne…
Kübra Bozan

  Sayı: 88 - Nisan / Haziran 2016

İnsan…

Tarih denen hayat arabasına her şeyden bîhaber bir şekilde ve henüz yazılmaya bile başlanmamış geleceğiyle bir başına yüklenmiş bir varlık emaresi. Bir yanda devasa bir evrenin içersinde belirsiz kimliğiyle, yazarın adını yazmayı unuttuğu talihsiz kahraman misali, bir acı bilinmezlik tortusu, bir yanda da bu bilinmezliğin insanın içine apansız verdiği o tarifsiz boşluk hissi. Evet, o hoyrat mı hoyrat boşluk hissi… İşte tam da bu noktada başlıyor insanın o kadim tarihçesi. Önceleri tek çabası yalnızca içinde bulunduğu o bilgiden, duygudan yoksun küçücük dünyasına isim vermekten ibaretken, bu daha sonraları onun için uykuyu gözlere haram kılan bir merak haline geldi. Bir şeyleri anlamlandırma çabası insan ruhu için epey meşakatli bir çaba. Çünkü yazarın da deyimiyle “insanın ruhu vücudunun en bitkin parçası… Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat sonu olmayan bir yol gibi geliyor insana.”

Sonra gülümsedi insan. Çünkü yoruyordu onu anlam veremediği cümlelerin peşinden koşmak. Tarihini, geleceğini, hislerini ve tüm evreni bir kenara atarak gülümsedi insan asırlar sonra doğaya. Her şey bir gülümseme ile başlamıştı, bir sabah ışığıyla yüzüne inen rahmet tomurcuklarıyla... Sonra, büyüyordu insan. Büyüyordu günbegün. Doğa ilk çığlıklarını savuruyordu artık arşa. Çünkü ilk meyveyi koparıyordu asi dokunuşlarla insan… Yaptığından utanç duymadan ve bir o kadar da masumane bakışlarla. Sonra doğa sustu ve insan sonsuz bir inzivaya çekildi dünyaya. Sonra bir ev yaptı insan ve doğa ebedi bir suskunluğa gömüldü.

Artık geçmişini bırakıp geleceğine yönelme vaktiydi insan için. Çünkü uzağı, geçmişi düşünmeyen üzüntüye yakındır diyordu büyük filozof Confucius. Evet, artık gerçekten uzağı düşünme vaktiydi. Bir kararsızlığın verdiği garip bir ruh haliyle bocalıyordu önceleri sadece, ama daha sonra yine gülümsedi insan doğaya. Çünkü geleceği yalnızca doğadaydı. Arzuları, istekleri öylece duruyordu karşısında. Artık anlamlarına yetişemediği cümlelerin peşinden koşmayı bırakıp geleceğe yöneldi, hayallerine ve onu yaradanın ona hazırladığı birbirinden değerli hediyelere koşmaya. Bazen yoruldu, hattâ pes eder gibi de oldu ama vazgeçmedi. Ve bir gün doğa da gülümsedi apansız ona. Artık seher yelleri onun da yüzüne vurur oldu…

Vee şimdi asırlık tarihiyle insan, yanılmacalar içersinde, bir o tarafa bir bu tarafa anlamsız koşuşturmacaların peşinde koşarken anımsıyor artık sadece o tarihten de eski kadîm tarihçesini. Sevginin, sadakatin ve saygının yani insanı insan insan yapan en değerli duyguların yerini almak için dört koldan mücadele veren teknolojik zımbırtıların-akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar- arasında, her şeyden bîhaber düştüğü anlamsız savaşların ortasında yine ve yine yalnız kalmış bir varlık emaresi. Zaten hep yalnız değil miydi insan? Asırlık toprak kavgalarının arasında, bitmez tükenmez insanî kavgaların arasında, ona dayatılan zor koşulların arasında? Ve zaten unutulmaktan gelmiyor muydu (ins)?

Kökü bile unutulmaktan gelen bir varlığın bunca cevapsız sorunun arasında geleceğini konuşmak ne kadar akıl kârıydı ki? Yine de çırpındı, gülümsedi. Tarih ananın yorgun kollarının arasında uyuyakalmış bir garip varlık emaresiydi insan. Savaşların, yıkımların arasında bir başına bırakılmış bir küçük yetim bebek şimdilerde insan. Ve hâlâ cevap bulamadığı sorularıyla, anlamlandıramadığı her şeyiyle bir ihtiyar çınar aynı zamanda…

Geleceği ise toprağında zengin bir damarın bulunduğundan habersiz bir ahmak çiftçi misali muamma…

Vee her şeye alışabilen tek varlıktır aslında insan. Tıpkı ölümün varlığına alıştığı, tıpkı geleceğinin bir bilinmezlikten ibaret olduğunu kabullenişi gibi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
(-ins)den bugüne…... - Sayı 88
Kırgın uyku tanesi... - Sayı 87
Ne demeli şimdi?... - Sayı 86
Gecenin tiz çığlıkları... - Sayı 85
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15273697
 Bugün : 3785
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647115
 Bugün : 552
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim