| Yıldızlarla AramdaRıdvan Yıldız
  Sayı:
							114  -
 
							
							 
							 Bizim yemeğin tadı hep acı Ne varsa içinde, bomboş Ağzı örselenmiş, hatırlanacak çok hüzün Bulutların üstünde hiç olmadım, Gülmeyi geç öğrendim, o da vazgeçti benden Kurumuş bir dalım şimdi Ne çiçek açar, ne kuş konar Sustu uçurumu hiçe sayan kavak yelleri. Gittiğim her yer çok uzak... Reddettiğim afişler özenle sıralı. Ayrılığa bahane dilsiz renkler, Kaydoldum, aramızdan geçen kara kedinin gözlerinde. Ev soğuk bir akşamla dolu, Işıklar geceyle Zambaklar telaş istiyor gölgeleriyle Tanrının en büyük şehri şimdi silkinir nur topu gibi bir yağmur Bulutlar sevdaya düşer belki Unutulmuş ihanetin bayrağıyla Günahlar besliyorum pişmanlığın koynunda Şeytan korkusuzca her gün ileri Yorgunluk bakanlığında mesaideyim İç işlerime kimse karışamaz Bildiğim tek dil fotoğraflarda susanların dili Hayallerden duvarlara Duvarlardan hayallere Geçip duruyorum Karanlık babam gibi Odam kendi içinde yalnız Hayallerden duvarlara Duvarlardan hayallere Kaçıp duruyorum Camdan beslenen bir bellek Yaşamak körelmiş bıçak, faydasız Kayganlık ve sisler uyuşmuyor Atı çözülmemiş bir araba, dünden yorgun Telaşla parantez içlerinden geçiyorum Yerimi bulamadım kuyularda Gördüğüm dünya gözyaşının terime karıştığı kadar 
 
							
						 |