Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     295 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bismillah
Emine Öztürk

  Sayı: 123 -

Birkaç kere çaldıkları, üzerinde Besmele yazılı kapı yavaşça ardına kadar açıldı. İçeriden hızla kaçıp yayılan sıcak hava yüzlerini yalayıp soğuktan uyuşmuş bedenlerini sarıp sarmalayıverdi. 

“Hoş geldiniz, hoş geldiniz!’’ diyerek davudî sesi, dudaklarıyla değil gözleriyle gülümseyen, pembe yanaklı çehresi, şefkat dolu kollarıyla tek tek sarıldı Ayşe. Sıra Rahma’ya gelince ikisi de durup bir an birbirlerine baktılar. Rahma’nın bütün azalarından hüzün akan duruşu içini parçaladı Ayşe’nin. Kıyafetleri gibi sürmeli gözleri de karalar bağlamış, yastaydı sanki. Bu hüznü dağıtmak, bir nebze içine su serpmek istedi. Rahma derin bir nefes aldı. Az önce bordo renkli, boyunu olduğundan uzun gösteren elbisesi, pamuk gibi bembeyaz başörtüsü, ferahlıkla birlikte ulvî bir nefes üfleyen gül kokusuyla karşısında duran kadın, sımsıkı sarılıyordu annesi gibi.

Annesinin en sevdiği çiçekti gül. Zeytin ağaçlarının gölgelediği bahçelerinin her köşesini rengarenk güller süslerdi. Gün ağarırken bahçede güllerin arasına oturup onlarla konuşan annesi, Halep çarşılarından gül yağı getirtip sürerdi bileklerine, boynuna. Kurutulmuş gül goncası katardı içtiği sulara. Sıcak yaz akşamlarında avlusuna gelen komşularına gül şerbeti ikram ederdi. Çok özlemişti annesini. 

Ayşe, Rahma’yı yavaşça kollarının arasından bıraktı, elini tuttu, yer gösterdi sofrada. Buyur etti hepsini. Bembeyaz, kenarları sırma işlemeli masa örtüsünün üzerinde birbirinden güzel, çeşit çeşit yemekler bir hizada diziliydi. Önlerine konulan, yarıya kadar doldurulmuş, üzerinde kokulu dumanlar tüten çorba kasesi, sağında katlanmış peçetenin üzerine uzanmış çatal, kaşıkla beraber ezanı bekliyorlardı.

En son ne zaman böyle bir sofraya oturduğunu hatırlaması için zihnini iyice kurcalaması gerekti. Dehşet günlerinden birkaç ay önce toplanmıştı; eş, dost, akraba, konu, komşu. Kazanlarla yemekler yapılmış, bahçelerine, evlerinin önündeki sokağa uzun sofralar kurulmuştu. Oturduğu gelin koltuğunun yanındaki damat koltuğuna sokaktan geçerken genç kızların pencerelere üşüştüğü, ailesinin gözbebeği, komşularının oğlu Abdurrahman oturunca heyecandan lokmalar boğazına dizilmiş daha aşağıya inememişti. Her gün eşinin işten gelmesini pencerenin önünde bekler, sokağın köşesinde belirince kapıya koşardı. Birlikte sofraya oturur neşe içinde, ayrı geçirdikleri vakitleri anlatırlardı. Abdurrahman’a her gün bu çorbadan yapsa, bıkmadan usanmadan, ilk defa yiyormuşçasına iştahla yerdi. Burnunda tütüyordu hepsi, en çok ta canının yarı parçası eşi. Kim isterdi ki öksüz, yetim, dul, kimsesiz kaldığı vatanından her şeyi geride bırakıp ayrılmayı, sevgiyle kucaklayanların aksine otobüste yanı boş olduğu halde oturmayıp tırmalayıcı, küçümseyici bakışların arasında kalmayı, hiç bilmediği topraklarda tutunup nefes almaya çalışmayı… 

Ayşe “ezan okunuyor, buyurun’’ deyip sularını verdi misafirlerinin. İftar topu patladı. Rahma gözlerini, kulaklarını kapadı. Zifiri karanlık geceyi yırtıp gündüze çeviren bombalar ardı ardına patlıyordu. Bir patlamada taşlar havada uçuşuyor, toza dumana bulanıyor, bir patlamada kızıla boyanıyor, kocasının sımsıkı tuttuğu eli soğuyor, buz gibi oluyor, bir diğer patlamada sesler, çığlıklar, kızıl dumanlar, her şey kayboluyor, uçsuz bucaksız, deliksiz bir ölüm karanlığı kaplıyor her yeri. 

İki damla yaş süzüldü yanaklarına doğru. Okunan iftar duasıyla açtı gözlerini. Elini karnına koyup okşadı. “Bismillah” dedi, her şeye…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yolun sonu... - Sayı 126
Bismillah... - Sayı 123
Hapis... - Sayı 121
Kuşlar... - Sayı 120
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16321587
 Bugün : 2773
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694222
 Bugün : 133
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 165
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim