Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2474 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Hangi Türkçe?
Kadir Bayrak

  Sayı: 94 - Ekim / Aralık 2017

Oğlum Ahmet, 9 yaşında… İlkokul dördüncü sınıf öğrencisi…

Onun yaşındayken oynadığım oyunların hiçbiri ilgisini çekmiyor. Futbol dâhil… Misket, gazoz kapağı, kibrit kutusu kartonunun bizim çocukluğumuzda ne ifade ettiğinin onun için bir önemi yok. Keza pul, eski para, sakızlardan çıkan araba resimleri koleksiyonlarımın da…

Futbol da ilgisini çekmiyor dedim ya onu özellikle izah etmem gerek. Televizyonda izlediğimiz Beşiktaş maçlarında, nadiren de olsa benim heyecanıma ortak olmak adına “baba, hangisi bizim takım?” sorusuna ne kadar içerlediğimin bile farkında değil. Oturduğumuz sitenin bahçesine beraber çıktığımız bir akşamüstü, arkadaşlarıyla maç yapmaya başlamıştı. Pekiyi oynamasa bile topun peşinden koşturması hoşuma gitmişti. Gel gör ki maçın ortasında karşı takımın oyuncusuyla bir bilgisayar oyunu sohbetine dalıp maçı bırakınca artık kesin olarak kanaat getirdim; oğlumunkiyle benim çocukluğum arasında çok fark var. Kanaatimi pekiştiren başka bir hadise de Kardelen’in elinizdeki sayı konusu tespit edildikten sonra yaşandı. Şehrin diğer ucundaki havuza, yüzme kursuna götürdüğüm oğluma bir gün arkadaşı da eşlik etti. Arabanın arka koltuğunda birbirlerine neredeyse kendilerinden geçerek anlattıkları bilgisayar oyunu mevzuundan emin olun hiçbir şey anlamadım. Ön tarafta dikkat kesilerek dinledim, anlamak için gayret sarf ettim. Yok, anlamıyorum, konuşmalarında geçen yabancı terimlere o kadar uzağım ki… Anadolu Lisesi mezunu olmak sebebiyle hatırı sayılır İngilizce bilmem ve yirmi yıla yakın bilgisayar kullanma tecrübem bile cahilliğime çare olamadı.

Tek ilgi alanları -yenileri çıkana kadar- tablet, bilgisayar, cep telefonu olan, oyun deyince bu sayılanlar üzerinden sunulanları oynayan, tabiî bir netice olarak da sadece bu sayılanların getirdiği kavramlarla konuşan, Türkçesi farklı bir nesille karşı karşıyayız.

Ahmet’le benim yaşadıklarım “evlât yetiştirme” kaygısını taşıyan bütün anne babaların da ortak derdi aslında. Mevzu derin, bir o kadar da uzmanlık gerektiriyor. Çocuklarımızla aramızda, onun da ötesinde nesiller arasında her geçen gün artan bir kopukluk söz konusu. Aynı evde yaşayan, aynı yemeği yiyen, birlikte sevinip beraber üzülen hane halkı -ki bu topluluğa nineyi ve dedeyi de dâhil etmeliyiz- gönül dili dışında aynı lisanı konuşmuyor artık.

Müşahhas bir örnek verirsem meramımı daha iyi izah etmiş olacağım…

Küçük kızınız, youtube isimli internet sitesinde izlediği, ünlü bir youtuberın çektiği “nasıl slaym yapılır” isimli bir videoyu anneannesine ve dedesine anlatsa… Ninemiz ve dedemiz de teknolojiyle olan alâkalarını en son köylerinden bildikleri “lâmbalı radyo”dan sonra kesmiş olsalar ortaya nasıl bir trajikomik sahne çıkar düşünsenize… Bilgisayar ne, internet ne, youtube ne, youtuber ne, slaym ne? Sorular, sorular… Karşılarında bıcır bıcır konuşan ama kendi dünyalarından ve lisanlarından hiçbir şey söylemeyen torunlarından, nine ve dedemiz, gönül dilinden yansıyan dışında ne anlayabilir ki…

İnternet, cep telefonları aracılığıyla bir dil peydahlandı, benim anlamakta zorlandığım, babamın, dedemin hiç anlamadığı... İlkokul sıralarında kullanılan cep telefonlarına bile hâkim bir dil, bu. Bu dili kullanan çocuklar tarhana çorbası içmiyor, henüz onun ayakta içileni icat edilmedi, zira. Damak zevkleri bizimkinden farklı... Giyimi, kuşamı, eğlence anlayışı ha keza... Lâfı uzatmaya gerek yok, bugün sokağa, sosyal medyaya, cemiyete hâkim olan dil, bizim dilimiz değil. Türkçe, bu değil. Aynı dili konuşmayınca aramızdaki mesafeler uzuyor, artıyor, Allah korusun kapanmayacak hale geliyor. Ne yapacağız o zaman, bugüne kadar ne yapmalıydık, bundan sonra yapılması gerekenler ne…

İnterneti yok sayabilir miyiz şimdi? Cep telefonlarını bir gecede hayatımızdan silip atabilir miyiz? Hayır. Ama bir şeyler de yapmamız gerekiyor. Evet, gençliğe bir şeyler oluyor; kapitalist dünya, paranın, maddenin dünyası kendi fikrine göre gençliği yoğuruyor. Sen eşyaya hâkim değilsen, hâkim olan bu hakkını sonuna kadar kullanır. Kullanıyor zaten.

Eşyanın hakikatini anlamadık. “Allahım, eşyanın hakikatini bana olduğu gibi göster.” hadisinin bütün zaman ve mekâna hitap edici yönünü göremedik. Eşyaya, yani her şeye hâkim olmak için önce bu inceliği anlamak gerekirdi ya, biz onu da anlayamadık.

Televizyon, sinema, internet, cep telefonları, gazete ne kadar bizimse, gençlik de, onun kullandığı dil de o kadar bizimdir.

İşe buradan başlamak gerekiyor, bence…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Anneme...... - Sayı 124
Nerelisin... - Sayı 123
Fars irfanı var mıdır?... - Sayı 122
Hesaplaşma zamanı... - Sayı 120
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Devekuşunun kafasını kuma gömmesi misali kafasını toprağa gömen Avrupa bilmez mi ki, nefesi kesilince kafasını (soktuğu yerden) çıkarmak zorunda kalacak ve pişman olacaktır(pişmanlık duyacaktır).
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Analar baş tacımızdır
Annelerin zaferi


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15638753
 Bugün : 2495
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 653223
 Bugün : 50
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 62
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim