Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     897 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Etle tırnak...
Kadir Bayrak

  Sayı: 108 -

O’nun (sav) anıldığı bütün sözler, konuşmalar, yazılar, şiirler, insanoğlunun bütün fikir verimleri diğerlerinden daha üstün, daha akılda kalıcı. Çünkü O’nunla insan arasında, O’nunla bütün yaratılmışlar arasında, kâinat arasında bir bağ var. Etle tırnak, anahtarla kilit, ağaçla toprak gibi birbirinden ayrılmaz, birbirine kenetlenen her ne varsa hepsinin üstünde ve kuvvetli bir bağ…

Âlemleri O’nun yüzü suyu hürmetine yaratan Allah, varlığın merkezine O’nu koydu. Her şey ama her şey farkında olsun veya olmasın O’nun etrafında halkalandı, halkalanıyor. Böyle de devam edecek.

O’nun, bizim anladığımız mânâda zamana sığan hayatı, aslında O’na kadar geçen ve O’ndan sonra gelecek bütün zamanların tohumu, çekirdeği. İlk yaratılandan sonuncusuna, her insanla her insan, her varlıkla her varlık arasındaki bağ, O’nun hayatında mündemiç. Hayat atomu, O var olduğu için patladı ve bütün zaman ve mekânı kuşattı.

O’nu yaratan Allah, O’nun her halini bütün varlığa örnek kılarken, O’nu örnek alması gereken insanlığı, varlığı da bu örnekliği almaya, hayatına uygulamaya uygun kıldı.

O ve bütün insanlık, O ve bütün varlık âlemi, O ve bütün bir kâinat… Işığını güneşten alan ay gibi gezegenler gibi. O, bir güneş, bütün âlem O’nun etrafında halkalanan ve ışığını O’ndan alan gezegenler, uydular.

Hani bittiği halde bitmeyen, son yazısından sonra siyah zemin üzerinde oyuncuların isimleri akarken sizin hayal dünyanızda başlayan filmler vardır. Teşbihte hata olmasın, O’nun hayatı da böyle. Her daim taze, her daim diri ve canlı.

Sünnet… O’nun sünnetini nasıl anlayacağız, fert planında, cemiyet planında hayatımıza nasıl tatbik edeceğiz? Cevabı basit, yüzünü güneşe dön, ayçiçeğinin her daim güneşi takip etmesi gibi… Temizlik, ilim, nezaket, terbiye, şifa, hayata dair neyin en doğrusunu arıyorsan O’na dön. İçindeki alıcıların frekansını O’na ayarla yeter.

O’nun yetiştirdiği kadro… Tarihin görüp göreceği en üstün insan kadrosu; sahabe… İnsanlık ehramının en üstündekiler, gökteki yıldızlar. Her biri yön gösteren, istikamet tayin eden kutup yıldızları. Onlar sünneti nasıl anladı, hayatlarında nasıl uyguladı…

Sahabe deyince akla gelen iki söz, iki hal, iki duruş… Her şeyin en doğrusunu Allah bilir, yoksa sünnet karşısında takınılacak tavır bu iki cümlede mi gizli? Bu cümleleri nasıl anlamalıyız? İlki; “Anam, babam sana feda olsun, ey Allahın Resulü!” İkincisi; “Allah ve Resulü daha iyi bilirler.”

Allah Resulünün “beni ne kadar çok seviyorsun?” sorusuna muhatap kalınca, adaletin ismiyle anıldığı Hz. Ömer’in (r.a) cevabı, “Seni canımdan başka her şeyden çok seviyorum!” oldu. “Canından da çok sevmedikçe tam iman etmiş olamazsın, ya Ömer.” buyurulunca, peygamberini nasıl sevmesi gerektiğini öğrenen Hz. Ömer, bütün sahabelerin ve kıyamete kadar gelecek bütün müminlerin sözcüsü olarak “Seni, canımdan da çok seviyorum.” deyince, Allah Resulünün “Şimdi oldu, ya Ömer!” müjdesine nail oldu. Candan da kıymetli anne ve babayı, O’nun yoluna feda edecek kadar sevmek… Sahabe ölçüsü.

O’nu başlarında bir kuş varmış da göz kırpsalar uçacakmış dikkati ile dinleyen, Allahın âyetlerini söylemeye memur dudaklardan dökülenlerin damlasını bile ziyan etmeden sindiren kadronun, bir soru karşısındaki edep tavırları; “Allah ve Resulü daha iyi bilirler.”  Bir savaş öncesi, fikrini beyan eden Peygamberine, “Ey Allahın Resulü, bu söylediğiniz vahiy mi, sizin fikriniz mi?” diye soran, vahiy olmadığını öğrenince reyini beyan eden ve fikri kabul gören sahabe edebi…

Sünnet karşısında takınılacak tavır, sahabeyi anlamak, mümkün olmuyorsa anlamaya çalışmak. Her birinin hayatı ayrı bir âlem; geleceğin romancısına, tiyatrocusuna, sinemacısına onların hayatlarını ısmarlayarak sadece birini, belki de ismi en az bilinenlerden birini, bu yazı vesilesiyle anmayı arzu ettim.

Geçen sene Ramazan ayında, ailecek büyük bir heyecanla takip ettiğimiz Bekir Develi ile Muhammed Emin Yıldırım Hoca’nın “Herkes için Siyer” programının Hudeybiye’yi konu edinen 22. bölümünde ismini duyduğum bir sahabe; Sinan (ra)…

Hudeybiye’de, Mekke’ye elçi olarak gönderilen Hz. Osman’ın (r.a) dönüşünün gecikmesi ve müşriklerce öldürüldüğü iddiaları üzerine, Allah Resulünün sahabe efendilerimizden biat isteyip elini uzatması üzerine, mübarek elin üstüne ilk elini koyan delikanlı çağındaki sahabe; Sinan (r.a)

Neye biat edeceği sorulduğunda, “bilmiyorum ama ey Allahın Resulü, senin gönlünden geçen neyse ona biat ediyorum!” diyen Sinan’ın (ra) teslimiyeti…

Allah’ım! Bize merhamet et, bize O’nun ve en yüce kadrosunun sevgini nasip et… Bizi, onların sevgisiyle rızıklandır…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vah benim halime!... - Sayı 119
Devletimiz daim olsun!... - Sayı 118
Ruh ve Musikî... - Sayı 117
Üretememek... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Cinayet, hırsızlık, fuhuş, içki, kumar ve uyuşturucu karışımından ibaret düzeni ambalajlayıp medeniyetin ta kendisi diye yutturmak isteyen “tek dişi kalmış canavar”a karşı hani, “iman dolu göğsümüz” vardı?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13197926
 Bugün : 2857
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606368
 Bugün : 53
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim