Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     883 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Hayatı tefekkür
Kadir Bayrak

  Sayı: 109 -

Hz. Ali’nin (kv), sadece Fâtiha sûresinin tefsiri için kırk deve yükü (bazı kaynaklarda yetmiş) kitap yazabileceğini buyurduğu söylenir. İslâm ansiklopedisinin internetten de ulaşabilen maddesinde bir deve yükünün 179,6 ile 256,5 kilogram arasında olduğu kayıtlı. Bu, dehşetli bir rakam; sadece maddesinin ağırlığı kırk veya yetmiş çarpı (ortalama) 200 kilo gelecek kitaplardan kurulu bir kütüphane hayal edin… Fâtiha kütüphanesi… 

Evet, haklısınız, O, Hz. Ali’dir… Hadisle sabit, “ilim beldesinin kapısıdır”. İlk iman edenlerden ve çocuk yaşta iman eden ilklerin ilklerindendir, Allah’ın arslanıdır, Âlemlerin Fahri’nin (sav) en sevgili evlâdının kocasıdır, Hz. Fatıma (ra) ile kıyamete kadar devam edecek Nur Nesli’nin kaynağıdır, ehl-i beyttendir. Bütün üstün vasıflar O’nun (kv) değerini anlatmakta kifayetsiz kalır. 

Ama bu tespitten şöyle bir netice çıkmaz; yedi âyetten müteşekkil bir sûre için koca bir kütüphane dolusu ilim ve tefekkür ortaya koyan Hz. Ali’yi sevenlerin artık bu hususlarda tefekkür etmesine gerek yoktur… “Allahım! Bana eşyanın hakikatini olduğu gibi göster!” diye dua eden Peygamber’in (sav) ümmeti tefekkürden geri duramaz, durmamalıdır... İlme ve tefekküre dair onca âyet, hadis, sahabe uygulaması ortadayken bunun aksini düşünmek bile eşyanın hakikatine terstir ve maalesef bugünkü dünya, özellikle bugünkü İslâm âlemi ters tarafından bu hakikatin ispatıdır, delilidir. 

Kardelen, “Salgın hastalığın gözler önüne serdiği dünya buhranı... Korona virüsü etrafında fert ve cemiyet tefekkürü...” cümleleriyle 109. Sayısının konusunu ilân edince, bu hususları düşünmeden edemedim. 

Salgın hastalık sebebiyle etrafımda, yakın çevremde şöyle bir kanaat hâsıl oldu; salgın hastalık vesilesiyle ölümü daha fazla düşünür olduk... Doğrudur, buna ölüm tefekkürü değil de ölüm korkusu dense belki daha doğru olur ama bu haliyle de evet, ölüm tefekkürümüzde nicelik ve nitelik yönünden bir artış oldu. “Kalpleri yumuşatan ölümü çokça hatırlayınız!” Peygamber (sav) ölçüsü gereği bunu hastalığın olmadığı zamanlarda da zaten yapmalıydık, bugün sıkça aldığımız cenaze haberleri bizi buna mecbur etti. 

Her halimize sonsuz hamd ve şükür… Benim de en yakınlarım hastalığı ağır atlattı, hattâ hanımım devletin verdiği bütün ilâçlara rağmen iyileşemedi ve tavsiye edilen bütün alternatif tedavi yöntemlerine cevap vermedi, veremedi... Öngörülen sürede şifa bulamayınca, elimle bindirdiğim ambulansla hastaneye giderken aklımdan geçenler kolay anlatılır cinsten değil... Zor bir süreçti, çekilen çileleri Allah hayra tebdil etsin, affımıza vesile kılsın... Bu hastalık sebebiyle ölenlere ve bütün Müslümanlara rahmet etsin... 

Bugün şunu anlıyorum ki biz, modern zamanların her yönüyle eksik Müslümanları, ne ölümü ne de hayatı hakkıyla tefekkür etmişiz, edebilmişiz. Allah Resulünün “Vehn” hadisinde buyurduğu, denizin üstündeki köpük, akan suyun üzerindeki çer çöp gibiyiz. Biz mi kâinata adaleti, sulhu getireceğiz, bu halimizle mi haksızlıklara dur diyeceğiz… Sahip olduğumuz hangi güç, hangi strateji, hangi ilim yolumuzu açacak. Hayatı tefekkür etmemişiz ki ölüm tefekkürümüzden bir fayda umalım. 

Oysaki yeni bir dünya doğuyor, küfür, bütün şubeleriyle yeni bir hayat inşa etme derdinde. Başta korona virüs ve gelecekte çıkartılacak yeni salgınlarla, aşılarla, genetiği oynanan gıdalarla, para tezgâhı tedavi yöntemleriyle mevcudunu azaltmayı planladığı insanları ve insanlığı kendine köle yapmayı planlıyor. Devletlerle, milletler arası teşkilatlarla, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan bir el var. Bu elin önündeki tek engel ise, İslâm. 

Bize şer gözüken olaylarda, Allah, bizim için hayır murad etmiş olabilir. Doğan yenidünyada, bizim için “Anadolu steplerini sulama vazifesi” öngörenleri hayal kırıklığına uğratabiliriz, uğratmalıyız. Bu nasıl olur, bilemem. Ama ölüm tefekkürüyle kıymetlenmiş bir hayat tefekkürünün başlangıç noktası olacağını söyleyebilirim. Görelim Mevlâm neyler…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vah benim halime!... - Sayı 119
Devletimiz daim olsun!... - Sayı 118
Ruh ve Musikî... - Sayı 117
Üretememek... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13173544
 Bugün : 2708
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605534
 Bugün : 157
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim